MAHKEMESİ: ADANA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 12/01/2012NUMARASI: 2011/1059-2012/25Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece Seyhan Belediyesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden eski hale ihya isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ile dahili davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kök parselin ihyası ile Hazine adına tescili isteğine ilişkin olup, Seyhan Belediyesi hakkında karar verilmesine yerolmadığına, diğer davalılar hakkında açılan davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairece; “ ... Somut olayda, ihyası istenen 1247 (275) sayılı kök parsel imar uygulaması ile vasfı değiştirilip yeşil alana ayrılmış ve taşınmaz sicil dışı bırakılmış olsa dahi, imar işleminin idari yargıda iptal edilmesiyle, işlemin kapsadığı tüm uygulamalar iptal edilmiş sayılacağından, taşınmazın yeşil alanda kalmasının sonuca bir etkisinin bulunmadığı, bu durumda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle işin esasının değerlendirilmesi ve bir karar verilmesi gerektiği ” hususlarına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak, Seyhan Belediyesi yönünden karar verilmesine yerolmadığına, diğer davalılar yönünden eski hale ihya isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın öncesinde tescil harici alandan ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, daha sonra aynı bölgede Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından imar düzenlemesi yapıldığı, her iki imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği, dava konusu yerin yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.Hemen belirtilmelidir ki, imar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın ise iptalinin gerekeceği ve kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.Ne var ki, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıtlardan sicil kaydının iptaline karar verilen 5542 ada 18 nolu imar parselinin malikinin H.C.K.olduğu ve bu kişinin de dosyada taraf olarak yeralmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca, 5542 ada 18 parsel sayılı taşınmazın malikinin davada yeralmasının sağlanması ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Kabule göre de; taşınmazın ihyasına karar verildiği halde Hazine adına tescili yönünde hüküm kurulmamış olması isabetsiz olduğu gibi, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile avukatlık ücretinin maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmiş olması da isabetsizdir.Davacı Hazine vekili, davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ile dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı vekilinin belirtilen sebeplerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.4.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.