Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5360 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18484 - Esas Yıl 2013





ESAS NO : 2013/18484 KARAR NO : 2014/5360MAHKEMESİ : ÇİFTELER ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/07/2013NUMARASI : 2012/210-2013/201 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve taşkın yapının yıkımı isteğine ilişkindir. Mahkemece, husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 553 parsel sayılı taşınmazda üçüncü kişiler ile birlikte davacılar murisinin paydaş bulunduğu, komşu 554 parselin ise davalının kızı olan dava dışı Merve adına kayıtlı olduğu sabittir. Davacılar, 553 parsel sayılı taşınmaza komşu parselde davalının yaptırdığı garaj ve tuvaletin taşkın olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Nitekim, mahkemece yapılan keşif sonucu, komşu 554 parselde bulunan garaj ve deponun 49.50 m² lik kısmı ile tuvaletin 3.50 m² lik bölümünün 553 parsel sayılı taşınmaza taşkın bulunduğu, komşu parselin aynı zamanda davalınında kullanımında olduğu gibi taşkın yapılarında onun tarafından yapıldığı tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda taşkın yapıları yapan ve kullanan davalıya davanın yöneltilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ne varki, yapının bulunduğu 554 parsel sayılı taşınmazda kendisine dava yöneltilen davalının kayden bir ilgisi bulunmayıp, anılan parsel dava dışı kişi adına kayıtlıdır.Bilindiği üzere, taşınmazdaki bütünleyici parça niteliğinde olan yapının yıkımı istekli bir davada dava dışı kayıt malikinin davalı sıfatıyla yer alması zorunludur. Hal böyle olunca, davacılara önel verilerek kayıt maliki aleyhine de dava açabilme olanağının sağlanması, açıldığı takdirde o davanın eldeki dava ile birleştirilmesi ve ondan sonra bir hüküm kurulması gerekirken, değinilen usuli işlem yerine getirilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.