Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 536 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 9656 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ: ÇATALCA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 18/07/2002NUMARASI: 2001/189-2002/418Taraflar arasında görülen davada; Davacı, daha önce davalı aleyhine açtığı elatmanın önlenmesi davasının kabulle sonuçlandığını, tecavüzlü kısmı üzerinde davalı tarafından yapıların bulunduğunu ileri sürerek, yıkım isteğinde bulunmuştur.Davalı, iyiniyetli olduğunu belirtip, savunma yolu ile temliken tescil isteğinde bulunmuştur.Mahkemece, davalının, davacı taşınmazı üzerinde yapmış olduğu yapıların yıkımına karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 20.1.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat E. S.ile temyiz edilen M.C.Z.vekili Avukat D.G.geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz edilen vekili avukatlar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; özellikle mahkemece yapılan inceleme ve araştırma sonucunda kayden davacılara ait 298 parsel üzerine davalının muhdesat yapmak suretiyle müdahalede bulunduğu ve daha önce taraflar arasında görülüp, kesinleşen Ç. 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/275 Esas, 2001/28 karar sayılı dava dosyası ile davalının müdahalesinin sabit olduğu gözetilerek, davacıların yıkım isteğinin kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Ne varki, davalının tecavüzde bulunduğu miktar 1750 m2 olmasına karşın davada sadece yıkım istenmiş, elatılan yerlerle ilgili olarak derdest davanın varlığı sabit olup, tecavüzlü ve yıkım istenen yerin keşfen elde edilen bilirkişi raporu ile 62 m2 olduğu saptandığına göre istekle bağlı kalınmasını öngören HUMK’nun 74.maddesi gözardı edilerek başka davanın konusunu teşkil eden yerinde kararda esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.Öyle ise, yıkımı istenen yapıların bulunduğu alanın değeri üzerinden yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 625.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 20.1.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.