MAHKEMESİ: KAYNARCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 08/02/2010NUMARASI: 2010/7-2010/35Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalı adına kayıtlı olan 1060 ve 1079 parsel sayılı taşınmazların kıyı kenar çizgisi kapsamında kaldığını ileri sürüp tapu kayıtlarının iptali ile terkinine karar verilmesini istemiştir.Davalı, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede usulüne uygun kıyı kenar çizgisi belirlenmediğini belirtip, davanın reddini, aksi halde taşınmazların bedelinin kendisine ödenmesini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi E. S.. raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve sicil kaydının kütükten terkini isteğine ilişkindir.Mahkemece, 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesine ilave yolu ile birtakım düzenlemeler getiren 5841 Sayılı Yasa gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen hazinenin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak, her dava açıldığı tarihteki koşullara bağlıdır. Bir taraf dava açıldığı andaki mevzuata ve içtihat durumuna göre davasında haklı olduğu halde dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren (geçmişe etkili) yeni bir yasa hükmü ya da İnançları Birleştirme Kararı gereğince davayı kaybederse yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz. Anılan bu kural yasal ve yargısal uygulamada kararlılık kazanmıştır. (Baki Kuru, Hukuk Usulü Muhakemeleri 5. cilt, sayfa 5338, dipnot 159; 10. H.D. 21/12/1976, 8770/8739 ve dipnot 160: 5. HD 12/09/1977, 5445/5655 dipnot 161: 10.HD 24/02/1976, 6296/1297).Hal böyle olunca; yapılan uygulama neticesinde dava tarihinde davacı hazinenin davasında haklı olduğu gözetilerek yargılama giderleri varsa davacı vekili avukatlık ücretinden ve maktu harçtan davalı tarafın sorumlu tutulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.