MAHKEMESİ : ADANA 4. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/10/2014NUMARASI : 2013/1235-2014/1205Taraflar arasında görülen tapu kaydıda tespit davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ....'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-Dava, tespit isteğine ilişkindir.Davacı, çekişme konusu 9 parça taşınmazın tapu kayıt maliki M.. K.. ile mirasbırakan babası M.. K..'ın aynı kişi olduğunun tespitini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Bilindiği üzere, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler başlıklı 20. maddesinde, “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan; görevsizlik kararı veren mahkeme görevsizlik kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir; dava dosyasını re'sen (kendiliğinden) görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilebilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilebilmesi için taraflardan birinin görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye dosyanın gönderilmesini istemesi gerekir. Somut olayda, Asliye Hukuk Mahkemesince 10.06.2013 tarihinde görevsizlik kararı verildiği, bu kararın kanun yoluna başvurulmaksızın 11.10.2013 tarihinde kesinleştiği halde süresi içinde başvuru olmaksızın mahkemece dosyanın re'sen Sulh Hukuk Mahkemesine gönderildiği anlaşılmaktadır. ./..Hâl böyle olunca, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken işin esasının hükme bağlanması doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.