Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5346 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4827 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : YUNAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/06/2011NUMARASI : 2009/341-2011/249Yanlar arasında birleştirilerek görülen asıl tapu iptali ve tescil; birleşen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davaları sonunda, yerel mahkemece asıl davada tapu iptali ve tescil isteği hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davada ise elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Asıl dava, tapu iptali ve tescil; birleşen dava ise elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, asıl davadaki tapu iptali-tescil isteği bakımından 43.293,27 m² kısmın kadastral yöntemlere uygun yapılan ölçüm sonucu davacının maliki olduğu 104 ada 29 nolu parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava bakımından ise 104 ada 29 parsel sayılı taşınmazın 43.293,27 m² kısmının davalı tarafından 104 ada 28 nolu parsel sayılı taşınmaza katılmak suretiyle kullanıldığının belirlendiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiştir.1- Kayden davacıya ait 104 ada 29 parsel sayılı taşınmaza kadastral yöntemlere uygun yapılan öl??üm sonucu fenni bilirkişi rapor ve krokisinde yeşil boyalı olarak A harfi ile gösterilen 43.293,27 m²'lik kısmının davalı tarafından haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın kayden maliki olduğu 104 ada 28 parsel sayılı taşınmaza katılmak suretiyle kullanıldığı anlaşıldığına göre elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, 2- Davalının öteki temyiz itirazlarına gelince; somut olayda, özellikle 15.06.2011 tarihli 9 nolu celsedeki tutanak içeriğinden, davacı asilin "ecrimisile yönelik bir talebim yoktur.Bu hakkımı saklı tutuyorum. Bu dosya kapsamında müdahalenin men'ine yönelik talebim hakkında karar verilmesi yönünde talebimi daraltıyorum" beyanı üzerine, davalının "davanın reddine karar verilmesini" istediği; davacının bu beyanının HMK'nın 123. maddesi anlamında davanın geri alınmasına yönelik bir beyan olduğu; davalının karşı beyanının ise davacının geri alma talebine muvafakat etmediği ve davanın esastan incelenerek sonuçlandırılması talebini içerdiği anlaşılmaktadır.1086 sayılı HUMK'nun 185/1.(6100 sayılı HMK'nın 123/1.) maddesine göre davalının rızası olmaksızın davacı davasından sarfınazar edemez. Somut olayda, davalı, hakkındaki davanın reddine karar verilmesini istediğine göre, davalı yönünden ecrimisil hakkındaki davaya bakılıp, toplanan kanıtlarla oluşacak sonuç doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, 1086 sayılı HUMK'nun 185/1.(6100 sayılı HMK'nın 123/1.) maddesi hükmü gözardı edilerek davanın atiye bırakıldığı gerekçesiyle birleşen davada ecrimisil isteği hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.2- Öte yandan; asıl dava bakımından mülkiyet iddiasına konu 43.293,27 m² kısmın davacının 104 ada 29 nolu parsel sayılı taşınmazı içerisinde kaldığı anlaşılmakla tapu iptali ve tescil isteği bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu istek hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi de isabetsizdir. Hal böyle olunca, davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.4.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.