Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5346 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 4472 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: KAYNARCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ: 08/02/2010NUMARASI: 2010/24-2010/47Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalı adına kayıtlı olan 1062 ve 1063 parsel sayılı taşınmazların kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldıklarını ileri sürüp, tapu kayıtlarının iptali ile tescil dışı bırakılmalarını istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, yargılamanın devamı sırasında yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümleri gözetilerek davanın 10 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı hazine temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çekişme konusu taşınmazların kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve terkin isteğine ilişkin olup, mahkemece; 3402 Sayılı Yasa’nın 12. maddesinde 5841 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine, Ancak, hemen belirtilmelidir ki, bir taraf, dava açıldığı andaki mevzuata ve içtihat durumuna göre davasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren (geçmişe etkili) yeni bir yasa hükmü ya da yeni bir İnançları Birleştirme Kararı gereğince davayı kaybederse, davada haksız çıkmış olmasına rağmen, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaz.Anılan bu kural yasal ve yargısal uygulamada kararlılık kazanmıştır. (Baki Kuru, Hukuk Usulü Mahakemeleri 5. Cilt, sayfa 5338, dipnot 159; 10. H.D. 21.12.1976, 8770/8739 ve dipnot 160: 5. HD 12.09.1977, 5445/5655 dipnot 161: 10. HD 24.02.1976, 6296/1297) Ayrıca, her dava açıldığı tarihteki koşullara bağlıdır. Davacı Hazine, temyiz dilekçesinde sair nedenlerden söz etmek suretiyle bu hususa değinmiştir.Hal böyle olunca, somut olayda mahkemece yapılan keşif sonucu çekişmeli taşınmazların belirlenen kıyı kenar çizgisine göre kıyıda bulunduğu ve dava tarihinde davacı Hazine’nin haklı olduğu anlaşıldığına ve yargılama sırasında yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa gereğince dava reddedildiğine göre, davalının tüm yargılama giderlerinden avukatlık ücreti ve maktu harçtan sorumlu tutulması gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Davacı Hazine’nin yukarıda değinilen yargılama giderleri açısından temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlere hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 6.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.