Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 533 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15732 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : DÜZCE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/06/2013NUMARASI : 2011/306-2013/375 Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava; tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “...davacının çekişmeli taşınmazı gerek temlik ettiği gereksede vekaletnameninin düzenlediği tarihte hukuki ehliyete sahip olup-olmadığı yönünden Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4. İhtisas Dairesinden rapor alınması, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde ise diğer iddiaların değerlendirmesi" gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 702. maddesi uyarınca diğer mirasçıların davaya muvafakati alınmak suretiyle yapılan araştırma ve inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; bozmaya uyulmakla yanlar yararına usuli kazanılmış haklar doğar ve mahkemece bozma kararında gösterilen doğrultuda işlem yapmak ve karar vermek zorunluluğu ortaya çıkar. Her ne kadar davacı murisin davalı yanında kaldığını, tedavisine ilişkin belgelerin varsa alınmış raporların davalı tarafta olacağını bildirmiş ise de, bu beyan, kamu düzeniyle ilgisi bakımından ehliyetsizliğin araştırılmasına engel değildir. Kaldı ki; davacı kararın verildiği 06/06/2013 tarihli son celsede, murisin işlem tarihinde hukuki ehliyetinin olup- olmadığının değerlendirilmesi için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması isteğini yinelediği de dosya kapsamı ile sabittir. Oysa; mahkemece, bozmaya uyulma kararına karşın dosyanın Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4. İhtisas Dairesi’ne sevki ile temlik tarihindeki ehliyet konusunda rapor alınmadan sonuca gidilmiştir. Hal böyle olunca, hükmüne uyulan bozma ilamında belirtildiği üzere ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek önemine binaen öncelikle incelenmesi, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanması, varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kayıtları, reçeteler vs. ilgili kurumlardan istenmesi, tüm dosyanın tanık anlatımlarıyla birlikte değerlendirilmek üzere 2659 Sayılı Yasanın 7. ve 16. maddeleri gereğince Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesine gönderilmesi, vekâletnamenin düzenlendiği tarih ile temlik tarihinde miras bırakanın ehliyetli olup-olmadığı yönünde rapor alınması, ehliyetsiz olduğunun saptanması halinde davada iştirakin de sağlandığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi, ehliyetli olduğunun anlaşılması durumunda ise diğer iddiaların incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.