Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5326 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 4044 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : TUZLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/12/2006NUMARASI : 2005/1072-2006/1098Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 1993 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından V.. A.. İle M.. O... 'un gaip olmaları nedeniyle paylarının idaresi için İstanbul Defterdarı'nın kayyım olarak atandığını, Türk Medeni Kanununun 588. maddesinde öngörülen 10 yıllık kayyımla idare süresinin dolduğunu ileri sürerek, gaiplik ve Hazine adına tescil isteğinde bulunmuştur.Davalı, M... O... Kayyımlık kararının kaldırıldığını, V.. A.. 'ın da kayyımlığını kaldırılması yönünde hasımsız dava açıldığını savunmuştur.Mahkemece, M... O... Yönünden, kayyımlık kararının kaldırıldığı gerekçesiyle, davanın reddine, V.. A.. yönünden davanın kabulü ile gaipliğine ve 110/8000 payının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.2009/5384Dava, Türk Medeni Kanununun 588. maddesine dayalı gaiplik kararı ittihazı ve Hazine adına tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece 1993 parselin paydaşı Ö... oğlu M... O...yönünden kayyımla idare kararının kaldırıldığı, anılan kişinin gaip olmadığı belirlenmek suretiyle davanın anılan kişinin payı yönünden reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı Hazinenin, temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalı kayyımın, temyiz itirazlarına gelince; 1993 parselin paydaşlarından Mehmet kızı Vasfiye Avdan yönünden alınan kayyımlık kararının iptali için Pendik Sulh Hukuk Mahkemesinde 2007/222 E.Sayılı dava açıldığı ve 3.4.2007 tarihinde kayyımlığın kaldırılmasına karar verildiği hükmün temyiz aşamasında olduğu halen kesinleşmediği görülmektedir.O halde, anılan davanın sonucunun eldeki dava açısından önemli olduğu ve bekletici mesele yapılması gerektiği tartışmasızdır.Hal böyle olunca, kayyımlığın kaldırılması davasının bekletici mesele yapılması kararın kesinleşmesinin beklenilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken değinilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalı kayyımın, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 7.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.