MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakanı ....'ın maliki olduğu 216, 231, 336, 493, 525, 868, 1215, 1444, 1570, 1783, 1868, 1901 ve 1935 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla torunu olan davalı ...'a görünürde satış sözleşmesi ile devir ettiğini, muris ....'ın eşinin ölümünden sonra davalı ile aynı evde yaşamaya başladığını, murisin taşınmazları satmayı gerektirecek herhangi bir ihtiyacının olmadığı gibi davalının da yaşı ve geliri itibarıyla temlik tarihinde çekişmeli taşınmazları satın alacak ekonomik gücünün bulunmadığını, kız çocuğu olması nedeniyle murisin kendisinden mal kaçırdığını, temlikin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiş, yargılama sırasında 525 sayılı parsel yönünden davaya devam etmeyeceğini bildirmiş, ayrıca dava dilekçesinde sehven 1868 sayılı parseli dava ettiğini beyanla 1867 sayılı parsel yönünden karar verilmesini istemiştir. Davalı, murisin dedesi, davacının da halası olduğunu, babasının ölüm tarihinde 16, murisin ölüm tarihinde 25 yaşında olup temlik tarihinde taşınmazları satın alabilecek ekonomik gücünün bulunduğunu, murisin temlik tarihinde borca batık olduğunu, tarım kredi kooperatifinden ve .... bankasından çektiği kredileri ödeyemediğini, kendisinin de murise kredileri ödemesi amacıyla borç para verdiğini, çekişmeli taşınmazların satış bedelinin bir kısmını annesine ait ziynet eşyalarını bozdurarak elde ettiğini, ayrıca murisin kanser hastalığına yakalanması nedeniyle bakımının masraflı olduğunu, tüm bu sebeplerle murisin paraya ihtiyacı olması nedeniyle taşımazları devir ettiğini bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muvazaa olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 216, 231, 336, 493, 868, 1215, 1444, 1570, 1783, 1867, 1901 ve 1935 sayılı parsellerin davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacının miras payı oranında adına tesciline, 525 sayılı parsel yönünden dava takip edilmediğinden adı geçen parsel için karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.-KARAR-Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, murisin sahip olduğu tüm taşınmazları çok kısa aralıklı iki ayrı akitle davalıya satış yoluyla devir etmesi, muris ile davalı arasındaki ilişki ve davalının temlik tarihindeki yaşı itibarıyla ekonomik düzeyi nazara alınarak temliklerin muvazaalı olduğu saptanarak davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazı yerinde değildir, Reddine.Ancak, dava değerinin davacının miras payına karşılık gelen değer olduğu nazara alınarak bu değer üzerinden karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken taşınmazların tamamının değeri üzerinden karar ve ilam harcına hükmedilmesi doğru değil ise de; bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükümden ( 6. ) satırın tümden çıkarılarak yerine '' Alınması gereken 1.206,12 TL harçtan, davacı tarafça yatırılan 1.003,00 TL ıslah harcı ve 297,00 TL peşin harcın mahsubu ile fazla yatırılan 93,88 TL'nin talep halinde davacıya iadesine '' cümlesinin eklenmesine, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K.'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.