MAHKEMESİ : ANKARA 25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/12/2008NUMARASI : 2007/508-2008/415Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 5 parsel sayılı taşınmazın 2001 yılı Mart ayından beri davalı tarafından fuzulen işgal edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.Davalı, taşınmazda kiracı olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "... Davalının taşınmazda fuzuli şagil olup olmadığı yönünde araştırma yapılması, sonucuna göre karar verilmesi" gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak, davalının mecuru yargılama sırasında boşalttığı gözetilmek suretiyle fuzuli şagilin malike ödemekle yükümlü bulunduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilin karar altına alınmış olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Ancak, hükmüne uyulan bozma kararından önceki yerel mahkeme kararında, elatmanın önlenmesi isteği bakımından bir karar tesis edilmediği ve ayrıca davacı yararına 6.000.00.-YTL ecrimisile hükmedildiği, davacının hükmü temyiz etmediği, davalının temyizi üzerine, Dairece, hükmün: "... davalının çekişme konusu taşınmazda fuzuli şagil olup olmadığının araştırılması sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulduğu, bu durumda, anılan ilk kararın elatmanın önlenmesi olgusu yönünden bir karar verilmemiş olması, keza, hüküm altına alınan ecrimisil bakımından kurulan hükmün davacı yönünden bağlayıcılığı açıktır.Başka bir ifadeyle, ilk kararın değinilen hususlar bakımından davalı yararına kazanılmış hak oluşturduğu sabittir.Bilindiği üzere, kazanılmış hak kuralı kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerekeceğinde kuşku yoktur.Oysa, mahkemece bozmadan sonra verilen kararda, kazanılmış hak olgusu gözardı edilerek, elatmanın önlenmesi isteği bakımından karar verilmesine yer olmadığına değinilerek, hüküm altına alınan ecrimisil miktarı ile men'i müdahaleye ilişkin taşınmaz değeri toplamı üzerinden davacı yararına 7.720.00.-TL avukatlık ücretinden davalının sorumlu tutulması doğru olmadığı gibi, ilk kararda 6.000.00.-YTL ecrimisilin hüküm altına alınması ve davacının temyiz itirazı bulunmaması sebebiyle bu konuda davalı yararına usulü müktesep hak teşkil ettiği gözardı edilerek 9.000.00.-YTL olarak fazla ecrimisilin karar altına alınmış olması da isabetsizdir. O halde, davalının bu yönlere değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 6.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.