MAHKEMESİ: TOMARZA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 02/02/2006NUMARASI: 2000/59-11Taraflar arasında görülen davada;Davacı, ...parsel sayılı taşınmazın mütegayyip şahıslardan gelme ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, ayrıca kadastro mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararlarına rağmen, Tapu Sicil Müdürlüğü'nce yanlış işlem yapılarak taşınmazın davalılar adına hükmen tescil edildiğini ileri sürüp, tapu iptali ve tescil istemiştir.Davalılar Battal ve K..; çekişmeli yerin ...yıldır zilyetlikleri altında bulunduğunu belirterek, davayı kabul etmediklerini beyan etmişlerdir.Diğer davalıların, dava tarihinden önce ölmüş oldukları anlaşılmıştır.Mahkemece, davalılar M.Z...., T..ve H... yönünden, dava tarihinden önce ölmüş oldukları, diğer davalılar bakımından ise, kesinleşen komisyon kararı gereğince yapılan tescil işleminde yolsuzluk bulunmadığı, dava konusu taşınmazın kaçak, yitik mübadeleye tabi, mütegayyip veya gaip kişilerden kalmadığı ve gerçek kişiler tarafından kullanıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı Hazine temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ......raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Davacı Hazine, dava konusu .. parsel sayılı taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kaldığını, bu parselle ilgili daha önce kadastro mahkemesinde açılan davada Hazine yönünden görevsizlik kararı verildiğini ileri sürmüş, tapu iptali ve Hazine adına tescil isteğinde bulunmuştur.Mahkemece, davalılar M.Z..B..T...k K.. ve H.. K..nın davanın açıldığı tarihte ölü oldukları, diğer davalılar bakımından ise, tespit tarihine kadar zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği, dava konusu taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kalmadığı, Hazinenin iddia ettiği şekilde yolsuz bir tescilin söz konusu olmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Mahkemece, dava tarihinde ölü oldukları belirlenen davalılar M.Z..B..T..ve H.. K.. hakkında 4.5.1978 gün ve 4/5 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gözetilmek suretiyle, davanın reddi yönünde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı Hazinenin, bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ancak, diğer davalılar bakımından yapılan araştırma, inceleme ve soruşturmanın hüküm vermeye yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Özellikle; gayrimenkul davalarında, çekişmeli taşınmazın başında keşif yapılması ve orada toplanacak tüm deliller, bu meyanda bilirkişi ve tanık beyanları dikkate alınmak suretiyle karar verileceği asıldır.Mahkemenin, karara geçen "...her nekadar mahallinde keşif yapılmaksızın karar verilemeyeceği düşünülebilir ise de, incelenen dosyalar üzerinden yapılan birtakım keşiflerde yerel bilirkişilerin temin edilemediği, yapılan keşifler esnasında dinlenen yerel bilirkişi anlatımlarının yeterli ve davacının iddiası konusunda hüküm vermeye elverişli olduğu, davacı tarafın iddialarının bu keşifler ile karşılandığı, HUMK'nun 77. ve T.C.Anayasasının 141/son maddeleri uyarınca yapılacak keşfin sağlıklı olamayacağı, usul ekonomisine aykırı olacağı, davacıdan başka yargılamaya hak iddiası ile katılan olmaması ve davacının talebi doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği ve önceki keşif tutanaklarına istinaden, keşif yapılmaksızın hüküm kurulabileceği..." şeklindeki gerekçesi, davacının iddiaları bakımından yerinde uygulama yapılmamasının gerekçesi olarak kabul edilemez.Hal böyle olunca, çekişme konusu taşınmazın ve komşu parsellerin kadastro tutanakları ile dayanak kayıt ve belgelerinin getirtilmesi, taraflara tanık dahil tüm delillerini sunma imkanı verilmesi ve delillerin toplanması, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi veya yerel bilirkişiler aracılığı ile yerinde uygulama yapılması, taraf tanıklarının dinlenmesi, kadastro mahkemesinde belirlenen olguların da bu davada dikkate alınması, çelişki doğarsa bunun giderilmesi, uzman bilirkişilerden uygulamayı tam olarak yansıtan infaza elverişli rapor ve kroki alınması, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmaya dayalı olarak yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacı Hazinenin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.