Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5251 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 12609 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: SİVAS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 06/05/2008NUMARASI: 2006/140-2008/104Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, maliki oldukları 7 parsel sayılı taşınmazın bir kısmını komşu 16 sayılı parsel maliki davalıların taşkın inşaat yapmak suretiyle işgal ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım istemişlerdir.Davalı taraf, inşaatı iyiniyetle inşa ettiklerini, bina değerinin arsa değerinden çok yüksek olduğunu, belirlenecek bedel karşılığında uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasını savunmuştur.Davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararı Dairece, bilirkişi raporundaki saptamalar ile Belediye yazısı arasındaki çelişkiler nedeniyle kayıtların mahalline yeniden uygulanması ve ondan sonra bir karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak tamamlanan soruşturma sonunda davalıların elatmasının önlenmesine, yıkım isteğinin reddine karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 5.5.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden Nazır Koç vs. vekili Avukat A.S...C... ile yine temyiz eden Y...Y.. vs. vekili Avukat M.A.. A.. geldiler,duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi Atakertarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, imar parseline el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davalıların el atmasının önlenmesine karar verilmiş, yıkım isteği ise fahiş zarar doğuracağından bahisle reddedilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, özellikle hükmüne uyulan Daire bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırmadan, 5 ve 6 sayılı imar parsellerinin tevhidinden oluşan 16 sayılı parselde davalıların imar uygulamasından sonra inşa ettirdikleri binanın, 7 ve 8 sayılı imar parsellerinin tevhidinden oluşan davacılara ait 17 sayılı parsele taşkın bulunduğu ve iyi niyetten söz edilemeyeceği anlaşıldığına göre, davalıların el atmasının önlenmesine karar verilmesi doğrudur. Davalıların temyiz itirazı yerinde değildir, reddine. Ne var ki, taşkın yapının korunmasındaki en önemli unsurun iyi niyet olduğu, taşkın yapıyı yapanların iyi niyetli bulunmaması halinin, aşırı zarar doğup doğmadığına bakılmaksızın taşan kısmın yıkılması sonucunu doğuracağı gözetilerek yıkıma da karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu isteğin reddedilmesi isabetsizdir. Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden davacılar vekili için 625.00.-TL. duruşma avukatlık parasının karşı taraftan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,5.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.