MAHKEMESİ : ADALAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/09/2009NUMARASI : 2008/127-2009/117Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden Vakıflar İdaresi adına kayıtlı 49 ada 15 parsel sayılı taşınmazı davalının hiçbir akdi ve kanuni sebebe dayanmaksızın bahçe ve ikametgah olarak kullanmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemiştir.Davalı, dava konusu taşınmazda bulunan gecekonduda babası H.Ç.'ın 1945 yılından bu yana ecrimisil ödeyerek ikamet ettiğini, babasına bakmak için taşınmazda bulunduhiçbir akdi ve kanuni sebebe dayanmaksızın bahçe ve ikametgah olarak kullanmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemiştir.Davalı, dava konusu taşınmazda bulunan gecekonduda babası H. Ç.'ın 1945 yılından ğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın H. Ç.'a yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle, husumetten reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 49 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten ya da sözleşmeden kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, davalının tevilli beyanında kendisinin de bu taşınmazı kullandığını kabul ettiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, elatmanın önlenmesi davaları haksız eylem niteliğinde olup fiilen taşınmaza elatan kişiye karşı açılabileceği kuşkusuzdur.Somut olayda, davacı idarece davalıya gönderilen tahliye talepli yazının 26.10.2006 tarihinde dava konusu taşınmazda davalıya tebliğ edildiği, idarece tutulan 29.6.2006 tarihli tutanakta taşınmazın davalının tasarrufunda olduğunun tespit edildiği, 19.2.2009 tarihinde yapılan keşifte davalının taşınmazı kullandığının saptanması karşısında davalının taşınmazı tasarruf etmediği söylenemez.Hal böyle olunca, davalının haklı ve geçerli bir nedene dayanmayan elatmasının önlenmesine ve yıkıma karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın husumetten reddedilmesi isabetsizdir.Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.