MAHKEMESİ: ANKARA 25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 11/11/2009NUMARASI: 2009/25-2009/408Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, kayden maliki oldukları 36359 ada 5 parsel sayılı taşınmaza davalının haksız olarak gecekondu yapmak suretiyle müdahale ettiğini, taşınmaza inşaat yapılamadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, tapu tahsis belgesi olduğunu, idare mahkemesine açtığı dava sonucu imar affından yararlandırılmasına karar verildiğini, yapı bedelinin ödenmesi gerektiğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, elatma olgusunun keşfen saptandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraf vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ''nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, imar çapına elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece, enkaz bedelinin davalıya ödenmesi suretiyle davanın kabülüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; öncesinde Ankara Belediyesi, daha sonra Mamak Belediyesine geçen 3429 ada 42 parselde, belediyece davalıya tapu tahsis belgesi verildiği; ıslah imar çalışmaları sırasında tapu tahsis belgesinin tapuya dönüştürülmesi isteğinin karşılanmaması üzerine, Ankara 11.İdare Mahkemesinde davalının açtığı 2008/1887 esas sayılı davada mahkemece 2437 sayılı kararla “davacıya eldeki davada davalı imar parselinden ya da başka parselden tahsis yapılması gerektiği” vurgulanarak idari işlemin iptaline karar verildiği; davalıya 36614 ada, 3 parselde pay verildiği; böylece davalının gecekondusunun davacılara ait imar parselinde kaldığı; öte yandan gecekondunun enkaz bedelinin, 2643,85 TL yapı bedelinin ise 26.438.50 TL olduğu anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesinin 7.fıkrasında imar öncesinde hak sahibi olan yapı sahiplerinin bu yapı bedelleri, kendilerine ödeninceye kadar kullanmaya devam edebilecekleri öngörülmüştür.Bu durumda, mahkemece, davacıya yıkımı istenilen yapının kaim bedelinin mahkeme veznesine depo etmesi için önel verilmesi ondan sonra için esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken kararla birlikte enkaz bedelinin davalıya ödenmesine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, yasal imar işlemi ile davalının yapısının davacılar parselinde kalmasında davalıya bir kusur atfedilemeyeceğinden davalının yargılama giderleriyle sorumlu tutulması da isabetsizdir.Hal böyle olunca,davacıların temyiz isteklerinin reddi; davalının temyiz itirazlarının ise yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü kabulüyle hükmün belirtilen sebepler muvacehesinde HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.