Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5234 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 3591 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: SEFERİHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 19/07/2000NUMARASI: 2000/173-2001/254Taraflar arasında görülen davada;Davacı Hazine,davalı adına tapuda kayıtlı 11 parsel sayılı taşınmazın, kıyı kenar çizgisinin kıyı tarafında kaldığını ileri sürerek,tapu kaydının iptali ile terkin isteğinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, hakem sıfatıyla,bilirkişilerce belirlenen kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısım yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı belediye tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava taşınmazın aynı ile ilgili (tapu iptali ve kayıt terkini) isteğine ilişkindir. Mahkemece, davaya hakem sıfatıyla bakılarak karar verilmiştir. Bilindiği üzere, 29.6.1938 tarihli 3533 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince Umumi, Mülhak ve Hususi Bütçelerle idare edilen Daireler ve Belediyelerle sermayesinin tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi idarelere ait Daire ve Müesseseler arasındaki ihtilafların tahkim yolu (hakem marifetiyle) ile çözümlenmesi gerekeceği muhakkaktır. Davadaki tarafların ise, anılan Yasanın 1. maddesinde belirtilen kuruluşlardan olduğu ve dava sebebinin taşınmazın aynına yönelik bulunduğu da sabittir. Ne varki, 3.7.2003 tarihinde kabul edilip 19.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 Sayılı Yasanın 24. maddesi ile 3533 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmü değiştirilmiş, taşınmazın aynı ile ilgili ihtilaflar bu maddenin kapsamı dışına çıkarılarak çekişmelerin genel mahkemelerde çözüme kavuşturulacağı hükme bağlanmıştır. Görev kuralı; kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden (res’en) gözetilmesi gerekli bir usul kuralıdır. Öte yandan, yasal düzenlemelerle sonradan yürürlüğe konulan usul hükümlerinin; özellikle mahkemelerin görevini belirleyen kuralların -ayrık durumlar hariç- kesinleşmemiş, eldeki davalarda da uygulanacağı tartışmasızdır. Hal böyle olunca davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalının, temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.4.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.