Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5217 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17157 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda; yerel mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalılar vekili tarafından, yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinin kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava dilekçesinde dava değerinin, talep edilen ecrimisil miktarı kadar gösterildiği ve bu değer üzerinden harç yatırıldığı, elatmanın önlenmesi isteği bakımından bir değer gösterilmediği gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı ve elatmanın önlenmesi davası yönünden kararla birlikte de harç alınmadığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 16. maddesinde, elatmanın önlenmesi davalarında elatmanın önlenmesiyle birlikte ecrimisil istendiği takdirde, dava değerinin her iki isteğin toplamından ( 4.3.1953 tarih, 10/2 sayılı İBK.)ibaret olacağı hükmü öngörülmüştür.Hemen belirtilmelidir ki, elatmanın önlenmesi isteğinin taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HMK.’ nin 120 ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 26,27,28,30 ve 32. maddelerinin öngördüğü işlemin yerine getirilmesi ve gerekli olan harcın alınması zarureti vardır.Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Kanunun 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış, 30. madde hükmünde ise ''... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz, HUMK’nun 409. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.'' düzenlemesine yer verilmiştir.Oysa, mahkemece değinilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmeksizin, ayrıca öngörülen usulü işlemler gerçekleştirilmeksizin sonuca gidilmiştir.Öyleyse, elatmanın önlenmesi isteği yönünden yazılı olduğu üzere verilen kararın yasal olduğu söylenemez. Hâl böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteği yönünden 127 ada 31 parsel sayılı taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinden yukarıda açıklandığı şekilde işlem yapılması, ondan sonra bir hüküm kurulması gerektiği halde anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.