Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5199 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10466 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: ADANA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 10/05/2011NUMARASI: 2008/561-2011/355Yanlar arasında görülen tapu iptal ve tescil olmazsa bedelin tazmini davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 09.04.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat S. geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, imar işleminin iptali nedeniyle kök parselin ihyası suretiyle Hazine adına tescil olmazsa bedelin tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı Seyhan Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın öncesinde tescilsiz alandan ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, daha sonra aynı bölgede Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından imar düzenlemesi yapıldığı, her iki imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği, dava konusu yerin yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.Davacı Hazine vekili, çekişmeli taşınmazda yapılan imar uygulamalarının iptal edildiğini, sicilin dayanaksız hale geldiğini ileri sürerek, imar öncesi duruma dönülmesi ve ihdasen oluşan parselin yeniden Hazine adına tescili olmazsa bedelin tazmini istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, dava konusu yerin, yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediye sınırları içerisine dahil edildiği ve bu nedenle davalı Seyhan Belediyesi'nin taraf sıfatının kalmadığı gözetilerek Seyhan Belediyesi yönünden yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Ancak, sicil kaydının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kaydın dayanıksız hale geldiği ve sicilin yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmiş olup, ihdasen Hazine adına oluşan dava konusu parsel kapsamında kalan yer yönünden eski hale ihya isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Öte yandan, iptal edilen imar düzenlemesi gereği çekişme konusu ihdas parselinin geometrik olarak bulunduğu yerin park, yol ve orman gibi benzeri alanlara terkedilmiş olması da sonuca etkili değildir. Hal böyle olunca; imar işlemlerinin idari yargı yerinde görülüp kesinleşen davalar ile iptal edildiği ve sicilin dayanağı kalmadığı gözetilerek eski hale ihya isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Kabule göre de; taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli avukatlık ücretinin maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmiş olması da isabetsizdir. Davacı vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK.'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 09.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.