Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5190 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 1913 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ: ADANA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 21/12/2006NUMARASI: 2005/442-507Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları V..G...'ün ... parsel sayılı taşınmazların satış bedelini ödediği halde mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak ikinci eşinden olma davalı oğlu adına tescilini sağladığını ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuşlardır.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Dalihi davalı F..., davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacılar İ.. ve F...nin davacı gözüktüğü davanın açılmamış sayılmasına, davacılar Ş.., M.., B.. ve A...tarafından açılan davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.Karar, davacıclar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..... .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacılardan İsmet'in dava tarihinden önce ölmüş olduğu, ölü kişi tarafından dava açılamayacağı, F..nin vermiş olduğu bir vekaletname olmaksızın vekil tarafından açılan davada, vekilin verilen kesin sürede vekaletnamesini ibraz etmediği gerekçesiyle, adı geçen davacıların davasının açılmamış sayılmasına, diğer davacıların davasının subüt bulmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, gerekçelerde davacıların çekişme konusu taşınmazların bedelinin miras bırakanları V.. tarafından ödenmesine karşın mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla davalı oğlu M..adına tescilini sağlamak suretiyle gizli bağışta bulunduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili davasında 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı gözetilerek, davanın reddedilmiş olması doğrudur. Davacıların, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ancak, dava dilekçesinde davacı olarak ismine yer verilen F....nin vekaletname olmaksızın adına dava açılmış ise de, yargılamanın devamı sırasında alınan ve dosyaya ibraz edilen vekaletname ile bu eksikliğin giderildiği görülmektedir. Öyleyse, vekilin başlangıçta vekaletname olmaksızın açılan davada, sonradan vekaletnamenin verilmiş olması ile başlangıçta bulunmayan usulü eksikliğin tamamlandığı şeklinde kabul edilmelidir. Bu duruma göre, davacı F.. hakkında davanın esasına yönelik olarak hüküm kurulması gerekirken usulü eksikliğin giderildiği gözardı edilmek suretiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması doğru değildir.Öte yandan, davacıların, dava açılırken yatırmış oldukları peşin harçtan başka yargılamanın devamı sırasında ayrıca 1.200.-YTL yatırmak suretiyle harç ikmali yaptıkları görülmektedir. Bu durumda, peşin yatırılan harç ile ikmal edilen harcın toplam değerine tekabül eden dava değeri üzerinden davalılar yararına vekalet ücreti tayin ve takdiri gerekirken yanlış değerlendirme ile harcı tamamlanmayan miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmiş olması da isabetsizdir.Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlere yönelik davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlere hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.