MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davalı ... hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... hakkında açılan davanın reddine, diğer davalılar ... ile .... bakımından ise elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil talebinin ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili, davalı .... vekili ve davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR- Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.Mahkemece, davalı ... hakkında açılan davanın, sözleşmeyi ...'nin temsilcisi sıfatı ile yapmış olduğu, davalı ...'nin ise ecrimisil istenilen dönemde bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle anılan davalılar yönünden davanın reddine, diğer davalılar .... bakımından ise haksız müdahalenin keşfen belirlendiği gerekçesiyle, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 492 ada 6 sayılı parselin 02.06.2007 tarihinden itibaren davacı ...'e ait olduğu, anılan tarihten öncesi için diğer davacı ...'nün malik olup olmadığının dosya kapsamından anlaşılamadığı, davacı ... ile davalı ... arasında 01.08.2006 tarihli kira sözleşmesi yapıldığı, davalı ....'nin davalı ... ile 07.08.2006 tarihinde, davalı ... ile ise 29.08.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmeleri yaptığı, ancak anılan sözleşmelerin dava dışı 8 sayılı parsele ilişkin olduğu ve davalı ....'nin dava dışı 8 sayılı parselde baz istasyonu kurulması konusunda kira sözleşmesi yapmasına rağmen baz istasyonu antenini dava konusu 6 sayılı parselin çatısına monte ettiği, davalı ...'un diğer davalı ...'nin yetkili temsilcisi olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı ... ve davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olmasında ve davalı ....'nin davalılar ... ile yaptığı sözleşmelerin dava dışı komşu 492 ada 8 sayılı parsele ilişkin olup aralarında akdi bir ilişki olmadığı halde davacı parseline baz istasyonu kurduğu belirlenmek suretiyle ecrimisilden sorumlu tutulmuş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları ile davalı ....'nin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Davalı ...nin tüm, davacıların öteki temyiz itirazlarına gelince;Davalı ... ile davalı .... dava konusu parsele yönelik yapılan bir sözleşme yoktur.Öte yandan, bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir. Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Somut olaya gelince; ecrimisilin yukarıdaki ilkeler uyarınca belirlenmiş olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Hâl böyle olunca, çekişmeli 6 sayılı parselin tapu kaydının tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmesi (davacı ...'nün hangi tarihler arasında malik olduğunun saptanması bakımından), davalı ... ile davalı .... dava konusu parsele yönelik yapılan bir sözleşmenin bulunmadığı gözetilerek davalı ... bakımından davanın reddine karar verilmesi, davalı ....'nin baz istasyonunu hangi tarihte çekişme konusu taşınmaza kurduğunun açıklığa kavuşturulması ve bu tarihten itibaren, davacıların istek tarihi de dikkate alınarak, yukarıdaki ilkler uyarınca ecrimisilin belirlenmesi ve belirlenecek ecrimisilin de davalı ....'den tahsiline karar verilmesi gerekirken değinilen hususları içermeyecek şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacılar ve davalı ...'nin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.