MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davalı ... hakkındaki davanın husumetten reddine, davaya dahil edilenler yönünden ise davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ile davalılar ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “ ... elatmanın önlenmesi ve yıkım istekli davalar haksız fiil niteliğinde olup, haksız fiili ika eden kişiye karşı açılması gerektiğinden, yapılacak araştırma ile dava konusu binanın kendisine husumet yöneltilen davalı ... tarafından yapılmadığının saptanması halinde yıkım isteğinin husumetten reddinin gerekeceği asıldır. Ancak, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.'nun 124.maddesi ile bazı durum ve şartların varlığı ve gerçekleşmesi halinde taraf değişikliğine dair getirilen yeni yasal düzenlemelerinde gözetilip değerlendirilerek neticeye gidilmesi icabetmektedir. Hal böyle olunca; yıkılması istenilen bina sahibi ...'in davada yer almasının sağlanması ve sonucuna göre hüküm kurulmas?? gerekirken, yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek yanılgılı değerlendirme ve noksan soruşturma ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir ...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulup Ahmet davaya dahil edildikten sonra yapılan yargılama sonunda davalı ... hakkındaki davanın husumetten reddine, davaya dahil edilenler yönünden ise dava konusu 95 ada 199 sayılı parseldeki A blok 2 nolu bağımsız bölüme yönelik müdahalenin önlenmesine ve imalatların yıkılmasına karar verilmiş, Ahmet'in yargılama sırasında ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, bozma öncesi keşfen saptanan dava değeri üzerinden eksik harcın ikmal edilmediği, ancak ilk bu değer üzerinden davacı lehine vekalet ücreti takdir edildiği, davalı tarafın temyizi üzerine Dairenin 13.06.2012 tarih ve 2012/4484 E – 2012/7231 K sayılı bozma ilamında “... Kabule göre de; itiraza uğramayan dava değeri üzerinden davacı yararına avukatlık ücreti tayini gerekirken, keşfen saptanan ancak, yargılama sırasında harcı tamamlanmayan değer üzerinden fazla olacak şekilde avukatlık ücretine hükmedilmiş olmasının da doğru olmadığı ...” hususuna değinildiği, anılan bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı tarafça eksik harç tamamlanmış olsa da mahkemece bozmaya uyulmakla, anılan hususun davalı taraf yararına usûli kazanılmış hak oluşturacağı ve bozma sonrasında davacılar tarafından eksik harcın ikmal edilmesinin vekalet ücreti bakımından davalı aleyhine hukuki bir durum yaratmayacağı gözetilerek mahkemec dava dilekçesinde gösterilen dava değeri üzerinden davacı lehine vekalet ücretine hükmetmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı tarafın temyiz itirazı yerinde değildir, reddine. Davalı ... mirasçıları ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;Çekişme konusu 95 ada 199 sayılı parselde 1988 yılında kat irtifakı kurulduğu ve vaziyet planına göre taşınmaz üzerinde A, B, C, ...., T, U, V, Y ve Z bloklarının bulunacağı, bunlardan 54 adet meskenin yapımının bitirildiği ve iskan edildiği, davacının paydaşı olduğu A blok 2 nolu meskenin zeminde henüz yapılmadığı, ancak vaziyet planında A1, A2, A3 nolu bağımsız bölümlerin yapılması gereken yerde davalı ...'e ait bir binanın yer aldığı ancak bilirkişi rapor ve krokisinden A blok 2 numaralı tripleks meskenin olması gereken bölüme ...'in binasının ne kadarının taşkın olduğu anlaşılamamaktadır.Ayrıca, henüz dava konusu edilen A blok 2 numaralı bağımsız bölüm inşa edilmediğine göre “A blok 2 nolu bağımsız bölüme yönelik müdahalenin men'ine” şeklinde kurulan hükmün infazının da mümkün olmadığı açıktır. Hâl böyle olunca, bilirkişilerden ek rapor alınarak davacıya ait bağımsız bölümün vaziyet planındaki yerinin belirlenmesi, davalı ...'e ait binanın bu alanda kalıp kalmadığının, ya da ne kadarının tecavüzlü olduğunun açıklığa kavuşturulması, infaza elverişli bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davalılar ... vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.