Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5186 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16455 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 12.10.2006 tarih 2006/986 E – 2006/1253 K sayılı kararı ile davacı ...'nın kısıtlandığı, kendisine oğlu olan ...'ın vasi tayin edildiği, ...'in kayden maliki olduğu 06.03.1989 tarih, sıra no:243, cilt no: 3 ve sayfa no:62'de kayıtlı çekişme konusu taşınmazı 08.07.2002 tarihinde davalı ...'e satış suretiyle devrettiği, devir tarihinde ...in hukuki ehliyeti bulunmadığından temlikin geçersiz olduğu iddiasıyla davacı vasisi ...'ın eldeki davayı açtığı, yargılama aşamasında, 16.09.2012 tarihinde, kısıtlı ...'in öldüğü, geriye oğlu olan vasi ... ile dava dışı çocukları ...'nin kaldıkları, 13.11.2013 tarihli celsede, vasi ...'a husumet eksikliğini tamamlaması için iki haftalık kesin süre verildiği, ancak kesin süreye rağmen ...'ın anılan eksikliği gidermediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, davacı ... yargılama sırasında öldüğüne göre, davanın ölenin mirasçıları tarafından yürütülmesi gerektiği açık olup, davadan usulen haberdar edilmeleri zorunludur. Davada taraf olabilme ehliyetinin araştırılıp saptanması konusu, usul hukukuna ilişkin olup dava şartlarından sayıldığından mahkemece resen yerine getirilmelidir. Bu halde, mahkemece yapılacak iş, davacının mirasçılarını belirleyip onlara davetiye göndererek davaya iştiraklerini sağlamaktır. Ne var ki, mahkemece yapılması gereken işin, vasi sıfatıyla dava açan ve sonrasında mirasçı olan ...'a kesin süre verilerek yüklenmesi doğru değildir. Hâl böyle olunca, ... mirasçılarına tebligat yapılması, davayı takip etmezler ise davayı takip eden ...'a, ölü ... terekesine temsilci atanması için süre verilmesi ve bu şekilde öncelikle teşkilinin sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Günal'ın temyiz itirazları açıklanan nedenle yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.