Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5178 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18800 - Esas Yıl 2013
ESAS NO : 2013/18800 KARAR NO : 2014/5178MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/04/2013NUMARASI : 2011/44-2013/133Taraflar arasında görülen gaiplik ve kamulaştırma bedelinin tahsili davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ..'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Davacı Vakıflar İdaresi çekişme konusu 24 ada 4 parsel sayılı A. vakfından icareli taşınmazın aslının vakıf olduğunu, taşınmazın 896/910 payının maliklerinin bulunamaması nedeni ile taşınmaza kayyım atandığını, taşınmazın dava dışı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce kamulaştırdığını, ancak taşınmazın A. Vakfından icareli olması nedeniyle vakıf adına tescili gerekirken, kamulaştırma nedeniyle belediye adına tescil edildiğini ileri sürerek, 896/910 pay sahibi paydaşların gaipliklerine, bedele dönüşen 372.320,00.-TL kamulaştırma bedelinin A Vakfı adına tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, payları kayyım tarafından idare edilen paydaşların gaipliklerine, 372.320,00.-TL kamulaştırma bedelinin vakıf adına davacıya verilmesine karar verilmiştir.Gerçekten, çekişmeli taşınmazın aslının vakıf olduğu ve gaiplik koşullarının da gerçekleştiği dosya içeriği ve toplanan delillerden anlaşıldığına göre, davanın kabul edilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ne var ki, kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/341 esas sayılı kesinleşen dosyasında kamulaştırma bedelinin 372.320,00 TL olarak belirlendiği, ancak davalı kayyımın ibraz ettiği banka dekontundan anlaşıldığı üzere kayyım hesabına kamulaştırma bedeli olarak 365.339,00 TL yatırıldığı görülmektedir.Hal böyle olunca, davalı kayyımın ancak hesabına yatırılan miktar bakımından sorumlu olması nedeniyle, hesabına yatırılan miktara hükmedilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.