Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5149 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3392 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : AMASYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/11/2012NUMARASI : 2012/27-2012/99Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi,kal davası sonunda, yerel mahkemece görevsizlik kararına ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğiyle Sulh Hukuk Mahkemesine açılmış; Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı Dairemizce onanarak 16.05.2011 tarihinde kesinleşmiş, onama ilamı 02.11.2011 tarihinde davacıya tebliğ edilmiştir.Bilindiği üzere, görevsizlik kararı veren mahkeme bu kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden (re’sen) görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilebilmesi için, görevsizlik kararının kesinleşmesinden; kanun yoluna başvurulmuş ise, bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir(6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi). İki haftalık süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re’sen gözetilir.Somut olayda, görevsizlik kararının onanmasına ilişkin ilam davacıya 02.11.2011 çarşamba günü tebliğ edildiği halde, 17.11.2011 perşembe günü verilen dilekçe ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi isteğinde bulunulmuştur. Bu durumda, onama ilamının tebliğ edildiği gün ile başvurma günü arasında iki haftadan fazla bir süre geçtiğinden, görevli mahkemede görülen dava görevsiz mahkemede açılan davanın devamı sayılamaz. Hal böyle olunca, HMK’nın 20. maddesi dikkate alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, işin esasının hükme bağlanması isabetsizdir. Kabule göre de, görevsizlik kararına esas alınan dava değeri üzerinden harç ikmali yapılmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması da doğru değildir. Davalıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.