Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5148 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 565 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : MUDANYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/05/2011NUMARASI : 2010/406-2011/195Davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan tapu iptA.-tescil-tazminat davasının yapılan yargılamasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 04.05.2012 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat S.A. ile temyiz edilenler vekili Avukat M. G.A. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden;çekişme konusu 77 parsel sayılı taşınmaz tarafların kök murisi M.Y. adına kayıtlı iken 1960 yılında ölümü ile mirasçıları olarak çocukları A., A., Y., K., G. ve kendisinden evvel ölen kızı N.'den olma torunları T. ve S.'in kaldığı, 5.8.2005 tarihinde, taşınmazın mirasçılar adına verasette iştirakli olarak intikA.nden sonra, davalı M.'nın, davacılar G. ve S. ile dava dışı A. ve T.'ya vekaleten adı geçenlerin miras paylarını babası K.'e satış yoluyla temlik ettiği; K.'in 27.9.2006 tarihinde ölümüyle mirasçıları olarak çocukları davalılar M. ve A. ile dava dışı kızı N.'nin kaldığı, M.'nın kendisine asaleten N. vekaleten çekişmeli 77 sayılı parselde babaları K.'den intikal eden miras paylarını 21.12.2006 tarihinde satış suretiyle davalı A.'a devrettiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 677. maddesi gereğince mirasçılar arasında düzenlenen pay devrinin yazılı olmak koşuluyla geçerli olduğu, bu durumda, mirasçılar arasında pay devri sözleşmesi yazılı olma koşuluna bağlı ise de, gerek tanık beyanları, gerekse olaydan yararlanması muhtemel tanık T.'nun anlatımları, davacı G. ile davacı S.'in murisi annesi N. tarafından, davalılar murisi K.'in vekil kılındığı 18.1.1983 tarihli vekaletnamenin içeriği, öte yandan, çekişmeli taşınmazda 1960 yılından beri davalı tarafca tasarruf edilmesi hususları gözetildiğinde, davalıların savunmasında sözü edilen harici satış olgusunun kanıtlandığı sonucuna varılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, gerek 18.1.1983 tarihli vekaletname, gerekse temliki sağlayan 4.5.2005 tarihli vekaletnamenin özel olarak çekişmeli taşınmazın satışı amacıyla düzenlendiği ve harici satışın bu iradeye uygun olarak resmileştirildiği, hukukileştirildiği duraksanmayacak biçimde anlaşılmaktadır. Öte yandan, yukarıda değinilen uzun süreli kullanıma davacı tarafın hiç bir ses çıkarmaması ve daha sonra eldeki davanın açılmış olması da hayatın olağan akışına uygun düşmediği gibi, Türk Medeni Kanununun 2. maddesine uygun bir davranış olduğuda söylenemez.Tüm bu olgular birlikte değerlendirildiğinde, davacılar adına yapılan pay temlikinin, vekil tarafından vekalet görevi kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmediği, davacıların iradesine uygun işlem yapıldığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davalılar vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 04.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.