MAHKEMESİ : SAKARYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/02/2007NUMARASI : 2006/86-57Taraflar arasında görülen davada;Davacılar,....parsel sayılı taşınmazın kesinleşmiş mahkeme kararı ile davalı Sehime adına olan tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verildiğini,ilamın infazı yapılmadan anılan davalının taşınmazdaki payını diğer davalı B..e satış yoluyla temlik ettiğini ileri sürüp kesin hüküm nedeniyle tapu kaydının iptali ile ilam gibi adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı S..,dava konusu taşınmaz hakkında kesin hüküm olduğunu bilmeden payını komşusu diğer davalıya sattığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Davalı B... kendi parseline komşu dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, iyi niyetli olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece,çekişme konusu taşınmazın davalı B..’e temlikinin muvazaalı olmadığı,davalı B..’in taşınmazı gerçek bedeliyle ve iyi niyetle temlik aldığı,davalı S.. ’nin kayıt maliki bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar,davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi E..K...’in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu .parsel sayılı taşınmazın 4000/13630 payının 19.9.1975 tarihli satış akti ile davalı S...’ye temlik edildiği, anılan payın çekişmeye konu olup, Adapazarı 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2.10.2001 tarih 2001/516 Esas; 2001/744 sayılı kararı ile tapu kaydının iptal edilerek davacılar adına miras payları oranında tesciline karar verildiği kararın 21.12.2001 tarihinde kesinleştiği ancak karar infaz edilmeden bu payın 22.2.2006 tarihli akitle B...’e devredildiği görülmektedir.Mahkemece, davalı B..in iyi niyetli olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.Mahkemece, yapılan araştırma ve dinlenen tanık beyanlarına göre, davalı Bahattin’in taraflarla aynı köyden ve tarla komşusu olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda; çekişme konusu taşınmazın uzun süre mirasçılar arasında çekişmeye konu olduğu, davalı B...’in tarla komşusu olması nedeniyle taraflarla yakın ilişki içinde bulunduğu gözetildiğinde davalının bu durumu bilmesi gereken kişi konumunda olduğu kabul edilmelidir.Bilindiği gibi; Türk Medeni Kanununun 1024.maddesinde yolsuz tescili bilen ve bilmesi gereken 3.kişinin de yolsuz tescile dayanamayacağı açıklanmıştır.Bunun sonucu olarakta aynı kanununun 1023.maddesinden yararlanamayacağı kuşkusuzdur.Halböyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davacıların temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.