Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 514 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 11912 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: ANKARA 19. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 11/12/2007NUMARASI: 2007/481-2007/402Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalı ile şirket arasında alacak-borç ilişkisi olmamasına rağmen Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 1998/4063 esas sayılı takip dosyası ile davalı tarafından şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, usule uygun olmayan tebligatlar sonucu takibin kesinleştirildiğini ve dava konusu 16731 ada 4, 5, 20 ve 21 parselde kayıtlı taşınmazların haczedilerek usulsüz işlem ve tebligatlar sonucu alacağa mahsuben davalıya satıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapusunun iptali ile şirket adına tescillerine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, duruşma açılmaksızın, davanın İcra İflas Kanununun 134. maddesine dayalı ihalenin feshi ve dava konusu taşınmazların davacı adına tescili isteğine ilişkin olduğunun ve İcra İflas Kanununun 134. maddesinde görevli mahkemenin İcra Tetkik Mahkemesi olması gerektiğine yönelik düzenleme bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, yolsuz tescile dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davacının isteminin ihalenin feshi olup icra tetkik merciinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İhaledeki usulsüzlük veya yasal eksiklikler nedeniyle ihalenin feshine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında davacı dilerse doğrudan doğruya ihalenin feshini görevli mahkemeden isteyebileceği gibi ihalenin usulsüzlüğü nedeniyle yolsuz tescile dayalı olarak genel mahkemede tapu iptal ve tescili isteminde bulunmasına da yasal açıdan bir mani yoktur. Davacı eldeki davada ikinci yolu seçmiş ve yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Öte yandan, davanın sicil kaydına yönelik yolsuz tescilin iptali isteği olduğu açıktır.Hal böyle olunca işin esasına girilerek, tarafların tüm delilleri değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Davacının bu yöne ilişkin itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.01.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.