Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5124 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21679 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleştirilen dava davacısı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava ve birleştirilen dava, vekâletnamenin hile ile alındığı ve kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.Dosya içeriğinden, çekişme konusu ana taşınmazın imar ve ifraz işlemlerine tabi tutulduğu ve oluşan parsellerin birçok kişiye satışlar yoluyla devredildiği iddiasıyla, davacının vekalet verdiği kişi ve onunla işbirliği içinde bulunduğunu ileri sürülen kişilere ve de tespit edilebilen son kayıt maliklerine karşı asıl ve birleştirilen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 119/b-2. fıkrası uyarınca, davalı olabilecek tüm kişilerin kesin süre içerisinde tespit edilip bildirilmediği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın usulden reddine karar verilmiştir.Ne var ki, davanın niteliği göz önüne alındığında, davalı olabilecek kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığının değil, 6100 sayılı HMK'nın 57. maddesinde düzenlenen ihtiyari dava arkadaşlığının bulunduğu; aynı Kanunun 58. maddesinde değinildiği gibi, ihtiyari dava arkadaşlığında davalar birbirinden bağımsız olup dava arkadaşlarından her birinin diğerinden bağımsız olarak hareket edebileceği; bu durumda, davacının, tespit edebildiği kişiler hakkında gerek ayrı ayrı gerekse birlikte dava açabilmesine usulen bir engel olmadığı kuşkusuzdur.Hâl böyle olunca, işin esasına girilerek yargılamanın sürdürülmesi yerine, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.