MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/12/2013NUMARASI : 2013/17-2013/810Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, hile ve gabin hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, dava dışı kızının maddi sıkıntısına yardımcı olabilmek amacıyla maliki olduğu 6064 ada 3 parseldeki 16 nolu bağımsız bölümü davalı Yeter ile onun eşi kendisinin oğlu olan dava dışı Cumali'nin telkini ile davalıya satış suretiyle devrettiğini, ancak satış bedelinin ödenmediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.Davalı, dava konusu 16 nolu bağımsız bölümü 45.000 TL bedel karşılığında satın aldığını, davacının tapu memuruna bedeli aldığını beyan ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davanın reddine ilişkin karar Dairece; “... hukuki işlemlerde irade bozukluğu ve aşırı yararlanma iddialarının yazılı belge olmasa bile tanıkla ve her türlü delille kanıtlanmasının olanaklı olduğu açıktır ...” denilerek ve “... tarafların iddia ve delilleri ile açıklanan ilkeler doğrultusunda gerekli araştırma yapılıp tanıklardan bu yönde açıklayıcı, doyurucu somut bilgiler alınması, iptale konu taşınmazın uzman bilirkişiler aracılığıyla temlik tarihindeki değerinin keşfen belirlenmesi, hile iddiasının kanıtlanamaması halinde gabin (aşırı yararlanma) iddiası açısından değerlendirme yapılması hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması ...” gerektiğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada gabin iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, bozma kararına uyulmuş olmakla kazanılmış hak kuralı uyarınca bozma kararında gösterilen şekilde inceleme yapılarak belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verilmesi zorunludur. Bu hususun kamu düzeniyle ilgili olduğu tartışmasızdır.Somut olayda; davacının dava konusu edilen işyeri nitelikli 16 nolu bağımsız bölümün davalıya devrinin hata, hile ve gabin nedenleri ile sakat olduğunu iddia ettiği, bozma ilamında öncelikle hile iddiasının araştırılması, bu hususun kanıtlanamaması halinde gabin iddiası bakımından araştırma yapılması gerektiğinin belirtildiği, bozma sonrası yapılan yargılamada sadece gabin iddiası yönünden araştırma yapılıp davanın kabulüne karar verildiği gözetildiğinde; mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bozma gereklerinin yerine getirilmediği görülmektedir.Hâl böyle olunca; bozmaya uymakla oluşan kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak öncelikle hile iddiasının araştırılması, kanıtlanamaması halinde gabin iddiası bakımından değerlendirme yapılması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlere hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.