MAHKEMESİ: VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 16/07/2009NUMARASI: 2009/95-2009/205Taraflar arasında görülen davada;Davacı Hazine, tapuda davalılar adına kayıtlı 5 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek tapu iptal isteğinde bulunmuştur.Davalılar, duruşmalara katılmamış, bir cevap vermemişlerdir.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, davanın reddedilmesi gerektiğine değinilerek bozulmuş, hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve taşınmazın sicil kalydının kütükten terkini isteğine ilişkin olup, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında belirtildiği şekilde 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Yasa uyarınca davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak, hemen belirtilmelidir ki, her dava açıldığı tarihdeki koşullara tabi olup davanın açıldığı tarihten sonra yürürlüğe giren yeni bir yasal düzenleme veya ittihaz edilen bir içtihatları Birleştirme kararı gereğince dava tarihinde haklı olduğu halde haksız duruma düşen tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı tartışmasızdır.Öyle ise, taşınmazın bir kısmı tanımı 3621 Sayılı Yasanın 4. Maddesinde yapılan kıyıda kaldığı saptandığına göre, davacı Hazinenin davasında dava tarihinde haklı olduğu ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmayacağının gözetilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları bu nedenle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 3.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.