Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5100 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11323 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.04.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılardan ... ve vekili Avukat ... ile diğer temyiz edenler vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, tenkis isteğine ilişkindir.Davacı, mirasbırakan dedesi .... ilk eşinden olma çocuklarını vasiyetname ile mirasından ıskat ettiğini, ancak kendisinin ıskat edilen mirasçının altsoyu olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 511. maddesi uyarınca saklı paylı mirasçı olduğunu, murisin halk ozanı olup eserleri bulunduğunu ve davalılar tarafından telif hakları alındığını, kendisine düşen değerlerin verilmemek amacında olunduğunu ileri sürerek saklı payı aşan vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığını, telif gelirlerinden hak talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; murisin ölüm tarihindeki değerler yönünden tenkis koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...17.05.2002 tarihinde öldüğü, mirasbırakanın ... Noterliğince düzenlenen 09.10.2001 tarihli ve 24424 yevmiye numaralı vasiyetname ile bir kısım mirasçılarını mirastan ıskat ettiği, davacının ıskat edilen mirasçının altsoyu olarak TMK'nın 511.maddesi uyarınca tenkis isteği ile eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; TMK'nin hak düşürücü süreler başlıklı 571. maddesinde; “Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işleyemeye başlar. Tenkis iddiası, def’i yoluyla her zaman ileri sürülebilir” hükmüne yer verilmiş olup, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisindeki düzenlemenin aksine, tenkis davasının bağlı olduğu süreler, zamanaşımı süresi olmaktan çıkarılmış, hak düşürücü süre hâline getirilmiştir. Öte yandan, 4722 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 17.maddesi gereğince, mirasçılık ve mirasın geçişi, mirasbırakanın ölümü tarihindeki yürürlükte olan hükümlere göre belirlenecektir. Anılan sürenin hak düşürücü nitelikte olması nedeniyle re’sen gözetilmesi gerekeceği de kuşkusuzdur. Somut olaya gelince; mirasbırakanın 4721 sayılı TMK'nin yürürlüğü dönemimde öldüğü, tenkis davasının anılan yasanın 571.maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süreye tâbi olduğu ve öncelikle bu yönden değerlendirme yapılması gerektiği açıktır. Ne var ki mahkemece zamanaşımı yönünden değerlendirme yapıldığı anlaşılmaktadır.Hâl böyle olunca; anılan yasal düzenlemeler ve somut olgular gözönüne alınarak hak düşürücü süre yönünden değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır. Tarafların temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekilleri için 1.350.00.'şer-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.