Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5095 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11454 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.04.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden ... vekili Avukat ... davacılar ... vd. vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal, tescil isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakanları babaları ...’ın maliki olduğu 1657 parsel sayılı taşınmazı dava dışı ikinci eşi...’ye, onun da kardeşi olan davalı ...’ye satış suretiyle temlik ettiklerini, temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında iptal ve adlarına tescile karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, muvazaa iddiasının doğru olmadığını, satışın gerçek olup bedelinin ödendi??ini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; çekişme konusu taşınmazın temlikinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle mirasbırakan ...’ın çekişme konusu 1657 parsel sayılı taşınmazı 2.eşi...’ye temlikinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, davalı ...’nin ise...’nin kardeşi olup durumu bilen veya bilmesi gereken konumunda olup Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 1023.maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması doğrudur. Davalının tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davacıların temyiz itirazına gelince; mahkemece hükümden sonra 26.12.2013 tarihli “Maddi Hatanın Düzeltilmesi” başlıklı karar ile hükümdeki harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin hükümlerin düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305. maddesinde (1086 sayılı HUMK'nin 455. maddesi) belirtildiği üzere, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyor ise, taraflarca hükmün icrasına kadar açıklanması veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesi istenebilir. Aynı yasanın 304. maddesinde hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların, mahkemece resen ve taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebileceği belirtilmiştir. Ancak; tavzih yolu ile hükmün değiştirilmesi veya hükme ilâve yapılması mümkün değildir. Somut olaya gelince; mahkemece oluşturulan 26.12.2013 tarihli “Maddi Hatanın Düzeltilmesi” başlıklı kararın hükmün harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hükümlerinin değiştirilmesi niteli??inde olduğu anlaşılmaktadır.Anılan yasal düzenlemeler ve ilkeler gözardı edilerek maddi hatanın düzeltilmesi başlıklı karar ile hükmün değiştirilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup 26.12.2013 tarihli “Maddi Hatanın Düzeltilmesi” kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, Davanın miras payı oranında iptal ve tescil isteği ile açıldığı, mahkemece miras payı oranında kabul kararı verildiği ve yargılama sırasında harcın tamamlandığı nazara alınarak; çekişme konusu taşınmazın keşfen belirlenen değerine göre davacıların miras paylarına karşılık gelen değer üzerinden harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken anılan hususların gözardı edilmiş olması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davacılar vekilleri için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz edenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.