MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARARDava tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.Davacı, mirasbırakanı ...”in maliki olduğu, tapunun Haziran 1931 tarih,110 cilt, 19 sayfa, 98 sıra numarasında kayıtlı taşınmazın tapu kaydında soyadının yazılı olmadığını ileri sürerek, “... olan soyadının eklenmek suretiyle tapu kaydının nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmesini ve mirasçılar adına tescilini istemiştir.Davalı, Davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın parsel numarasının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 119. Maddesi uyarınca dava dilekçesinde belirtilmesi gereken zorunlu unsurlardan olduğu ancak davacı vekilinin verilen kesin süre içerisinde bu eksikliği gidermediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; eldeki davanın 25/09/2002 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK'nın zaman bakımından uygulanmasına ilişkin 448. maddesi hükmüne göre; "Bu Kanun hükümleri, tamamlanm??ş işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır." Şu halde; HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihe kadar, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'na göre yargılaması başlanmış ve tamamlanmış usuli işlemleri etkilememek kaydıyla, 6100 Sayılı HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak olan işlemler yeni Kanuna tâbi olacaktır. Ayrıca, HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılacak davalara ise yeni Kanun uygulanacaktır.Somut olayda ; Eldeki dava, 1086 sayılı Kanun döneminde açılmış ve 6100 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar eski yasa hükümleri uygulanarak yürütülmüştür.Bu durumda davanın açılması ile ilgili tüm işlemlerin tamamlandığı kabul edilmelidir. Hâl böyle olunca; tarafların dayandıkları tüm delillerin eksiksiz toplanması, toplanacak delillerin toplanan delillerle birlikte değerlendirilerek, varılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.