Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5034 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 3856 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: GAZİOSMANPAŞA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 08/10/2009NUMARASI: 2006/382-2009/423Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 1979 ada 13 parsel sayılı taşınmazına davalının tamamen işgal etmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürüp, elatmanın ve ecrimisil isteğinde bulunmuş, bilahare 13.7.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile talep ettiği ecrimisil miktarını arttırmıştır.Davalı, çekişme konusu taşınmaza herhangi bir müdahalesinin bulunmadığını ve talep edilen ecrimisilin de fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının davacıya ait 13 parsel sayılı taşınmazı kendisine ait taşınmazları ile birlikte bir bütün olarak kullandığı ve bu kullanım nedeniyle hiçbir bedel ödemediği gerekçesiyle, elatmanın önlenmesine ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama neticesinde davalının haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın kayden davacıya ait çekişmeli taşınmaza elattığı belirlenerek tespit edilen ecrimisilin karar altına alınmış olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davada hem elatmanın önlenmesi hem de ecrimisil istenildiği halde, dava dilekçesinde sadece istenilen ecrimisil miktarı dava değeri olarak gösterilmiş ve fakat elatılan yerle ilgili bir değer belirtilmemiştir. Oysa, 492 sayılı Harçlar Yasasının 16.maddesi hükmü uyarınca eldeki dava nispi harca tabi olup, dava değerinin el atılan yerin değeri ile birlikte istenilen ecrimisil miktarının toplamından ibaret olacağı öngörülmüştür. Değer gösterilip de harcı ikmal edilmeyen istek bakımından davanın devamına olanak yoktur. O halde, öncelikle elatılan yerle ilgili değerin keşfen belirlenmesi, bunun üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanununun 30 ve 32. maddeleri hükmü gözetilerek harcın ikmal ettirilmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken anılan usuli işlemlerin göz ardı edilerek hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Davalının, temyiz itirazları bu sebeple yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.