Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 502 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21757 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : YIĞILCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/03/2013NUMARASI : 2011/59-2013/44 Yanlar arasında görülen tapu iptali, tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili ve davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ....raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, miras bırakanın çekişmeye konu taşınmazları davalı gelinine temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; miras bırakanın çekişmeye konu 117 ada 39, 151 ada 81 ve 118 ada 6 parsel sayılı taşınmazlarını davalı gelinine temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davacılar vekilinin temyiz itirazları ile davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarına gelince; Davacılar, öncelikle miras payları oranında iptal ve tescil talebinde bulundukları, mümkün olmadığı takdirde tenkis istedikleri ve mahkemece yargılama neticesinde terditli ilk istekleri kabul edildiği, diğer bir söyleşiyle davada reddedilen bölüm bulunmadığı halde ''Davanın kısmen kabul, kısmen reddi'' şeklinde hüküm kurulmuş olması ve bu doğrultuda yargılama giderlerinin bir bölümünün davacı taraf üzerinde bırakılması ve davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilmiş olması doğru değildir. Öte yandan, davada taraf olarak yeralmayan ve ilgileri bulunmayan S.. G.. ve Ş.. Y.. isimli kişilerin isimlerinin gerekçeli karar başlığına yazılması isabetsiz olduğu gibi, davacı olan G.Ç.S. gerekçeli karar başlığında gösterilmemiş olması da yerinde değildir. Diğer taraftan; “... payın tapusunun iptali ile davacılar adına veraset ilamındaki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline ” şeklinde hüküm kurulduğu halde, atıf yapılan veraset ilamını düzenleyen mahkemenin adının, tarih ve numarasının gösterilmemesi hususunun infazda sıkıntıya yolaçacağının düşünülmemiş olması da doğru değildir. Davacılar vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.