MAHKEMESİ : KOCAELİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/04/2013NUMARASI : 2012/350-2013/283 Yanlar arasında birleştirilerek görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın husumetten reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar birleşen dosyadan davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Asıl ve birleşen dava ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın husumetten reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın birleşen davanın davalısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesince; “ ...Davalılardan Volkan hakkında verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak dosyada mevcut Kocaeli 1. Noterliği’nin 17 Mart 2004 tarih ve 10564 yevmiye nolu feragatnamesinin incelenmesinde, içlerinde davacılarında olduğu diğer hissedarların, dava konusu büfenin intifa hakkından davalı Zeki lehine feragat ettiklerinin anlaşıldığı, öyle ise mahkemece bu feragatname incelenerek, bu konuda davacı tarafın beyanı da alınarak, bu feragatnamenin dava konusu büfenin kullanım hakkının davalı Zeki’ye bırakıldığı anlamına gelip gelmeyeceği hususunun saptanmasından sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği, kabule göre de; davalı, taşınmazı bizzat kullanarak gelir elde ettiğine göre, intifadan men koşulunun aranacağı, öyle ise mahkemece davacı tarafa intifadan men koşulunun ispatı yönünden imkan tanınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği ” hususlarına değinilerek bozulmuştur. Bilindiği üzere; bozmaya uyulmakla yanlar yararına usulü kazanılmış haklar doğar ve mahkemece bozma doğrultusunda işlem yapma zorunluluğu ortaya çıkar. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; asıl davayla ilgili verilen kararın kesinleşmesi sebebi ile karar verilmesine yerolmadığına, birleşen dava yönünden ise noter sözleşmesi ile sadece milli piyango, sayısal loto ve tekel bayiliği üzerindeki kullanım haklarından feragat edildiği ve intifadan men koşulunun da oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki; ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle hak sahibine ödemek zorunda kaldığı bir tür haksız fiil tazminatı niteliğindedir. Ne var ki; evrak arasına sunulan Kocaeli 1. Noterliği'nin 17.03.2004 tarihli, 10564 yevmiye numaralı ve 08.04.2004 tarih 8121 yevmiye numaralı '' Feragatname'' başlıklı belgeleri ile davacılarında aralarında bulunduğu paydaşların ecrimisile konu büfenin intifa hakkından davalı Z.. Ö.. lehine feragat ettikleri, tarafların kardeşi ve aynı zamanda taşınmazda paydaş olup, tanık olarak dinlenen A.Ö.ile A.Ö.'ın da; tüm mirasçılar olarak çekişmeye konu büfenin kullanım hakkını bedelsiz olarak davalı Z. O.'a devrettiklerini, düzenlenen belgenin taşınmazın tüm kullanım hakkına ilişkin olduğu yönündeki anlatımları birlikte değerlendirildiğinde; davalı Zeki Okan'ın taşınmazda kötüniyetli zilyet olmadığı ve taşınmazı davacıların rızası ile kullandığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, birleşen davanın da reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Birleşen davada davalı vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.