MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/04/2012NUMARASI : 2011/12-2012/83Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve tazminat karşı tazminat davası sonunda, yerel mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, tazminat karşı dava tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, asıl davada el atmanın önlenmesi isteği bakımından hüküm tesis edilmemiş, tazminat isteğinin kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden; davacının çekişmeli 17,18 ve 19 parsel sayılı taşınmazlarda kayden paydaş olduğu, davalılardan S..in 20, 21 parsel sayılı taşınmazda kayden malik olduğu, davacının 19 parsel sayılı taşınmazı hurda araçları koymak suretiyle kullandığı, davalıların ise 20 parsel sayılı taşınmazda harfiyat çalışması yaptıkları, anılan taşınmazdaki duvarın yıkılarak 19 parseldeki araçlara zarar verdiği, davacının, davadan önce Ankara 6.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/737D. İş. Dosyası ile delil tespiti yaptırdığı, bilirkişinin duvarın, yağan yağmurlar neticesinde altındaki toprak katmanında kayma oluşması sonucu yıkıldığı yönünde rapor verdiği anlaşılmaktadır.Karşı davacılar (davalılar) H. ve S. G.r vekilleri, ise dava açıldıktan sonra Ankara 11.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/16D. İş. Dosyası ile delil tespiti yaptırdıkları bilirkişinin, aleyhine tespit istenen davacı (karşı davalı) tarafından arsalarında zeminin kazılarak yaklaşık 3m kadar aşağıya indirmeleri sonucunda duvarın altının ve arkasının açılması sonucu beton duvarın davacının arsasına doğru yıkıldığı ve 21.646,00-TL zararlarının olduğu raporu üzerine anılan miktar üzerinden tazminat talepli karşı dava açmışlardır.Mahkemece yapılan keşif sonucunda ibraz edilen bilirkişi raporunda ise duvarın, yağan yağmur ve içerisine doldurulup sıkıştırılan toprak basıncı sonucunda yıkıldığını bildirilmiştir. Keşifte dinlen tanıklar ise davalıların çekişmeye konu edilen duvarda harfiyat çalışması yaptıklarını beyan etmişlerdir. Tespit raporları ile keşifte düzenlenen rapor arasında çelişki olduğu açıktır. Ne varki, mahkemece raporlar arasındaki çelişki üzerinde durulmamış dinlenen tanıkların davalıların duvarda harfiyat çalışması yaptıkları beyanları karşısında çekişmeli duvarın yıkılmasına yapılan harfiyat çalışmasının da neden olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulmamıştır. Ayrıca, davalılar-karşı davacılar vekili tarafından yargılama aşamasında dilekçe verilerek enkazın kaldırıldığı bildidirilmişse de enkazın kaldırılıp kaldırılmadığı, yerinde yeniden keşif yapılarak elatmanın devam edip etmediği belirlenmeden elatmanın önlenmesi isteği bakımından olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir.Hal böyle olunca, yerinde keşif yapılarak raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, duvarın davalılar tarafından yapılan harfiyat çalışması sonucu yıkılıp yakılmadığının duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması, enkazın kaldırılıp kaldırılmadığının belirlenmesi sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Kabule göre de; asıl davada reddedilen miktar üzerinden davalı taraf lehine avukatlık parasına hükmedilmemiş olmasıda isabetsizdir.Tarafların temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulüyle, hükmün ((6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.