MAHKEMESİ: TERME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 26/07/2007NUMARASI: 2006/196-2007/209Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kadastro mahkemesinin kesinleşen kararı ile tespit harici bırakılan 113 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalıların yapılaşmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaza davalıların yapılaşmak suretiyle elattıkları gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yere elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 3 parsel sayılı taşınmazın 1997 yılında genel kadastro sırasında davalılar adına tespit edildiği, Hazinenin 3621 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca taşınmazın kıyıda kaldığına ilişkin açmış olduğu davanın Terme Kadastro Mahkemesinin 16.03.2001 tarih 1999/62 esas - 2001/119 karar sayılı ilamı uyarınca idare tarafından belirlenen 1977 tarihli kıyı-kenar çizgisine göre taşınmazın deniz tarafında ve kıyıda kaldığı saptanmak suretiyle 3402 Sayılı Yasanın 16/c maddesi hükmü uyarınca kadastro harici bırakılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği ancak, anılan kararda esas alınan idarenin çizdiği kıyı-kenar çizgisinin idari yargıda açılan dava sonucunda iptal edildiği ve buna görede davalılar tarafından kadastro mahkemesinin anılan kararı bakımından iadeyi muhakeme talep edildiği ve bu konudaki davanın Terme Kadastro Mahkemesinin 2007/25 esas sayılı dosyasında derdest bulunduğu anlaşılmaktadır. Davada, elatmanın önlenmesi isteği yanında yıkım isteğininde bulunduğu görülmektedir. Gerçekten de çekişmeli taşınmaz üzerinde davalılar tarafından yapılan binanın bulunduğu sabittir. O halde, iadeyi muhakeme talebi kabul edilip davalılar lehinde sonuçlandığı takdirde, sonucu itibariyle eldeki davayı etkileyeceği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, Terme Kadastro Mahkemesinin 2007/25 esas sayılı dava dosyasının eldeki dava bakımından bekletici mesele olarak kabul edilip sonucunun beklenmesi, orada belirlenecek duruma göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.04.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.