ESAS NO : 2013/18179 KARAR NO : 2014/4923 MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/06/2013NUMARASI : 2009/16-2013/384Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu,açıklamaları dinlendi,gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, tenkis isteğine ilişkindir.Davacı, çekişmeli taşınmazlar için anılan temliklerde bedeli murisin ödediğini iddia ederek eldeki davayı açmış; davalı ise 15 nolu bağımsız bölümün bedelinin dedesi V. C. tarafından ödendiğini,İstanbul ilindeki taşınmazı ise çalışıp kazandığı birikimler ve o dönem birlikte yaşadığı 2006 yılında ise evlendiği eşi Lütfü'nün maddi desteği ile satın aldığını savunmuştur.Mahkemece,10 nolu bağımsız bölüm yönünden tenkis isteğinin reddine;15 nolu bağımsız bölüm yönünden ise tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden;miras bırakan R. K..'ün 25.11.2008 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak çocukları davacı Özge ile davalı Müge'yi bıraktığı,çekişme konusu İzmir ili Konak ilçesi 6192 ada 3 parseldeki 15 nolu bağımsız bölümün çıplak mülkiyetini miras bırakanın 29.05.2001 tarihli vekaletname ile vekil sıfatıyla davalı Müge adına 18.06.2001 tarihinde kayıt maliki üçüncü kişi Z. T.'dan 4.350,00 TL bedelle satış suretiyle devraldığı ve murisin aynı akitle intifa hakkını da 8.650,00 TL bedelle satın aldığı ; İstanbul ili Şişli ilçesi 9125 ada 8 parseldeki 10 nolu bağımsız bölümü ise davalının 28.04.2004 tarihinde 3. kişi Y.A.'dan satış suretiyle edindiği anlaşılmaktadır.Toplanan deliller ile 10 nolu bağımsız bölüm bedelinin mirasbırakan tarafından ödendiği iddiasının kanıtlanamadığı gözetilmek suretiyle anılan taşınmaz bakımından davanın reddine karar verilmiş olması doğrudur. Davacı vekilinin bu bağımsız bölüme yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, 15 nolu bağımsız bölümün muris tarafından bedeli ödenmek suretiyle satın alınıp davalı adına tescil ettirildiği ve davalıya yapılan kazandırmanın davacının saklı payını bertaraf etmek kastı ile yapıldığı saptanmak suretiyle anılan taşınmaz yönünden tenkis hükümlerinin uygulanmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Ancak; H.G.K'nun 30.11.2005 günlü ve 2005/2-581 Esas, 2005/672 Karar sayılı kararı ile de benimsenmiş olduğu gibi miras bırakan,davalıya taşınmaz temlik etmemiş,üçüncü kişiden alınan ve davalı adına tapuya kayıt edilen taşınmazın çıplak mülkiyetinin bedelini ödemiştir.Bu durumda yapılan kazandırma taşınmazın aynı değil, taşınmazın çıplak mülkiyetinin alımında ödenen satış bedelidir.Hal böyle olunca; miras bırakanın taşınmazın çıplak mülkiyetinin alımında ödediği 4.350,00 TL tapu bedelinin (verdiği paranın) mirasın açıldığı tarihte (ölüm tarihinde) ulaştığı değerin, paranın satın alma gücündeki değişimlerin usulünce belirli kriterler (faiz-döviz-tefe-tüfe-altın v.s.) dikkate alınmak suretiyle hesaplanması için denetime elverişli uzman bilirkişi veya bilirkişiler kurulundan rapor alınması, miras bırakanın tasarruf nisabının buna göre tespiti,davacının saklı payına tecavüzün ortaya çıkması halinde ulaşılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.