Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4919 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 3279 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ: ÇEŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 16/10/2007NUMARASI: 2004/339-2007/349Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 3 parsel sayılı taşınmazına davalının haksız olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalı, taşınmazda kiracı olarak bulunduğunu, iyiniyetli olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, taşınmazın yargılama sırasında davalı tarafından tahliye edildiği, davalının iyiniyetli bulunduğu gerekçeleri ile elatmanın önlenmesi isteminin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteminin ise reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, konusuz kalan elatmanın önlenmesi isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteminin ise reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; kayden davacıya ait bağımsız bölümün, davacının boşanmış olduğu eşinin avukatı tarafından yapılmış kira sözleşmesine göre davalının kullanımında olduğu aşamada eldeki dava açılmıştır. Davalının yargılama sırasında taşınmazı terk ettiği ve müdahale olgusu sona erdiğine göre, mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle elatmanın önlenmesi istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması doğrudur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ne varki, dava konusu bağımsız bölüm daha önce üçüncü kişi konumundaki şahıs tarafından davalıya kiraya verilmiş, ancak davacının kira ilişkisine onay vermediği gibi, kira bedellerini de almamıştır. Bu durumda, kira sözleşmesinin davacı açısından bağlayıcı olduğu söylenemez. Bunun sonucu olarak dava tarihine kadar davalının eyleminin haksız işgal niteliğinde olduğu, kötü niyetli zilyedin arsa (taşınmaz) malikine taşınmazı kullanmasından dolayı ödemekle yükümlü bulunduğu kötü niyet tazminatı olan ecrimisile karar verilmesi gerektiği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, davacının ecrimisil isteği yönünden bir araştırma yapılarak kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.4.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.