Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4917 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 3515 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ: AKHİSAR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 08/09/2006NUMARASI: 2006/194-275Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden 6.7.2004 tarihinde satın alarak maliki olduğu .ada ..parsel ..nolu dairesini mesken olarak kullanacağından .. ay içinde tahliye etmesi için davalıya ihtar çektiğini, ancak davalının kira ödemediğini ve mecuru tahliye etmediğini ileri sürüp; 6570 Sayılı Yasanın 7/d maddesi uyarınca tahliyesini istemiştir.Davalı, davacı ve önceki malik ile aralarında kira sözleşmesi bulunmadığını; çekişmeli taşınmazın eşi tarafından teminat olarak davacının maliki evveline temlik edilmiş olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, sulh hukuk mahkemesince "davacının taraflar arasında yada eski malik ile davalı arasında yazılı yada sözlü kira sözleşmesi bulunduğu hususunu kanıtlayamadığı, bu durumda davanın elatmanın önlenmesi davası olarak görülmesi gerektiği ve dava değeri itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevili olduğu" belirtilerek verilen görevsizlik kararının 25.4.2006 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin 10 günlük yasal süreden sonra dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi yönünde talepte bulunduğu gerekçesiyle HUMK:'nun 193/4.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, Sulh Hukuk Mahkemesinin kesinleşen görevsizlik kararı üzerine; HUMK'nun 193.maddesinde öngörülen 10 günlük hak düşürücü sürenin dolmasından sonra davanın yenilendiği gözetilerek, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Ancak, bu sebeple kurulan hükmün, nihai kararlardan bulunduğu tartışmasızdır.O halde; davalının vekille temsil edildiği gözetilerek Avukatlık Asgari Üceret Tarifesi'nin 7.maddesi hükmü uyarınca davalı yararına avukatlık ücreti tayin ve takdir edilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerdindedir.Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 3.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.