MAHKEMESİ: ELAZIĞ 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ: 17/02/2009NUMARASI: 2008/228-2009/72Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 11 parsel 1.kat 13 bağımsız bölüm nolu meskenini davalı eşine temlik ettiğini, bağış olmasına karşın satış şeklinde gösterilen işlemin iradesini yansıtmadığını, asıl amacının bakılmasını temin ve davalıya güven vermek olduğunu, davalı tarafından yanıltılıp, kandırılıdığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil, olmazsa evlilik birliği içinde edinilmiş aile malı olarak 1/2 payın iptali ile adına tescilini istemiştir.Davalı, kesin hüküm ve görev itirazlarında bulunmuş; temlikin satış olarak yapıldığını, bakım ve güvence amaçlı işlem gerçekleştirilmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmişir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 13 nolu bağımsız bölüm öncesinde davacıya ait iken, 07.09.2005 tarihinde malik olan davacı tarafından eşi davalıya satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.Davacı, çekişmeli taşınmazının bağış olmasına rağmen satış şeklinde gösterilen temlik işleminin iradesini yansıtmadığını, asıl amacının bakımının temini ve davalıya güven vermek olduğunu, davalı tarafından yanıltılıp, kandırıldığını ileri sürmek suretiyle tapu iptali ve tescil, olmazsa evlilik birliği içinde edinilmiş aile malı olarak 1/2 payın iptal ve tescili isteğiyle eldeki davayı açmıştır.Mahkemece, hukuki nitelendirme “muvazaa” olarak kabul edilmek suretiyle dava neticelendirilmiştir.Bilindiği üzere, 4787 Sayılı Yasanın 4. maddesinde Aile Mahkemelerinin görevi belirtilmiş olup buna göre, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 2. kitabının 3. kısmı hariç (118-398. md) aile hukukundan kaynaklanan çekişmelere Aile Mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu sabittir.O halde, muvazaa çekişmesinin anılan yasa hükmü kapsamında olmadığı ve genel mahkemelerin görevi kapsamında olacağı tartışmazsızdır.Öyle ise, taraflar karı koca olsa bile, mahkemece yapılan hukuki nitelendirmeye göre, aralarındaki çekişmenin genel mahkemelerde görülmesi gerektiği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece genel mahkemelerin görevli olduğu gözetilmek suretiyle görev yönünden dava dilekçisinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan edenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.