Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4904 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 3194 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: RİZE/PAZAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 30/11/2006NUMARASI: 2005/751-2006/309Taraflar arasında görülen davada;Davacı Hazine, çekişme konusu 106 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın 26.07 m2'lik bölümünün idarece belirlenen kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığını, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek, 26.07 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinde bulunmuştur.Davalı İdare, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazın tamamının mahkemece belirlenen kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle, tamamının tapu kaydının iptali ile elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali, kayıt terkini, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, tapu iptali ve terkini yanında elatmanın önlenmesi istekleri yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davalı adına kayıtlı çekişme konusu 1259.99 m2 yüzölçümlü 106 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın 1956 yılındaki kadastro çalışmasında Mart 1328 tarih, 117 nolu tapu kaydına dayalı olarak tespit gören 19 sayılı ana kadastral parselden ifrazen geldiği, bunun yanında idarece belirlenen 11.07.2000 tarihli kıyı-kenar çizgisininde taraflar bakımından tebliğ edilmediğinden bağlayıcılık kazanmadığı görülmektedir. Davacı Hazine, çekişme konusu 106 ada, 1 sayılı parselin 26.07 m2'sinin kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.Mahallinde yapılan keşfe dayalı olarak üç jeoloji mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinin, 28.11.1997 gün, 5/3 Sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı çerçevesinde belirlediği kıyı-kenar çizgisine göre, taşınmazın tamamının (1259.99 m2) kıyı kapsamında bulunduğu anlaşılmış; mahkemecede belirlenen kıyı-kenar çizgisine göre taşınmazın tamamı yönünden tapu iptali ve sicil kaydının kütükten terkini ile taşınmaza elatmanın önlenmesi istekleri bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, HUMK.'nun 87/son maddesinin Anayasa Mahkemesince iptalinden sonra ıslah yoluyla müddeabihin artırılması olanaklı hale gelmişse de, somut olay da, davacı Hazinenin usulüne uygun biçimde gerçekleştirdiği bir ıslah söz konusu değildir. Hal böyle olunca, dava dilekçesinde bildirilen 26.07 m2'lik bölüm üzerinden istekle bağlı kalınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken HUMK.'nun 74. maddesi hükmü gözardı edilerek, istek aşılmak suretiyle taşınmazın tamamının tapusunun iptaline ve elatmanın önlenmesine karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.04.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.