MAHKEMESİ: ANKARA 25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 22/02/2007NUMARASI: 2006/392-42Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, kayden maliki oldukları . parsel sayılı taşınmaza davalının taşkın gecekondu yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.Davalı, tecavüzlü durumun imar uygulaması ile oluştuğunu, bina bedelinin ödenmesi gerektiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının iyiniyetli olduğu, taşkınlığın imar uygulamasından kaynaklandığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin bilirkişilerce belirlenen taşkın bina bedeli olan 4676.00.-YTL.'nin ödenmesi suretiyle kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, imar uygulaması sonucu oluşan çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, taşkın yapı bedelinin ödenmesi koşuluyla elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; imar uygulaması sonucu davalıya ait yapının davacılara ait imar parseline taşkın hale geldiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, taşkınlığın imar uygulamasından kaynaklanması halinde, muhdesatın kaim bedelinin davalı yararına mahkeme veznesine depo ettirilmesi suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verileceği ayrıca, mevcut taşkınlığın davalının iradesi dışında, idari işlemle gerçekleştirildiği gözetildiğinde, davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmayacağı kuşkusuzdur. Öte yandan, binanın tecavüzlü kısmının yıkılması halinde tamamı zarar görüyor ise, tamamının dava tarihi itibariyle rayiç bedeli, yoksa yıkılan kısımların bedelinin davalıya ödenmek üzere depo ettirilmesi zorunludur.Hal böyle olunca, tecavüzlü binanın taşkın kısmının yıkımı halinde binanın tamamının zarar görüp görmeyeceğinin belirlenmesi, buna göre tespit edilecek kaim bedelin mahkeme veznesine depo ettirilmesi ondan sonra elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması yerinde değildir. Kabulü göre de, davalının yargılama gideri ve avukatlık parasından sorumlu tutulmasıda doğru değildir. Davalının, temyiz itirizları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.