ESAS NO : 2014/1010 KARAR NO : 2014/4896MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/06/2012NUMARASI : 2009/388-2012/230Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.09.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat .. ile temyiz edilen davalı Garanti Bankası vekili Avukat F. Ö., davalı M.. K.. vekili Avukat Z. K. geldiler,duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulmamış arsa üzerinde bulunan binanın çekişmeli bölümüne elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden; çekişme konusu 267 ada 137 parsel sayılı taşınmazda davacılar Ş.. Y.., N.. P.., N.. P.. ve H.. P.. paydaş iken dava dışı yüklenici O. E. S. ile 22.5.2002 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılarak bir kısım payın yükleniciye temlik edildiği, davacılar ile yüklenici arasındaki sözleşmeye göre 3. Bloktaki 2 ve 3 no'lu dükkanların arsa sahiplerine, aynı Bloktaki 1 no'lu dükkanın ise yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığı, daha sonra davalı M.. K..'in 8.4.2005 tarihinde yükleniciden 96/2400 oranda pay satın aldığı ve yükleniciden satın aldığı paya karşılık gelen 1 no'lu dükkanın davaya konu edilen yer olduğu gerekçesiyle kullanmaya başlayarak 1.11.2008 tarihli akitle de diğer davalı Garanti Bankasına kiraladığı ve halen taşınmazın anılan Banka tarafından Mahmut'un kiracısı sıfatıyla kullanıldığı anlaşılmaktadır.Davacılar, dava konusu dükkanın sözleşmeye göre kendilerine bırakılan 3 no'lu dükkan olduğunu, yükleniciden pay satın alan davalı Mahmut tarafından işgal edildiğini ve diğer davalıya kiraya verildiğini iddia ederek eldeki davayı açmışlar, davalı Mahmut ise, dava konusu yerin yükleniciden satın aldığı 1 no'lu dükkan olduğunu savunmuştur.Yargılama sırasında yapılan keşif sonucunda; Bakırköy Belediye Başkanlığının dosyaya gönderdiği 11.10.2010 tarihli yazısı ekindeki projede dava konusu dükkanın 3 no'lu dükkan olduğu, ancak bu projenin '' orjinal proje ile karşılaştırılarak üretildiği'' aslı gibidir şeklinde tasdik edilerek gönderildiğinden bahsedildiği, yine Bakırköy Belediye Başkanlığının dosyaya 8.2.2011 tarihinde gönderdiği yazı ekindeki projede ise dava konusu yerin 1 no'lu dükkan olarak gösterildiği, fakat bu projede '' işlem dosyasında muhafaza edilen orjinal proje üzerinde 1, 2 ve 3 no'lu bağımsız bölüm numaralarında kalemle düzeltmeler yapıldığı, ancak bu düzeltmeler üzerinde proje onayı yapan personele ait kaşe ve imzasının bulunmadığının'' görüldüğü yönünde rapor düzenlenmiştir.Eksiğin tamamlanması yoluyla adı geçen Belediyeden hangi projeye değer verileceğinin sorulması üzerine gönderilen 6.1.2014 tarihli cevabi yazıda; 267 ada 137 parsel sayılı taşınmazın imar işlem dosyasında yapılan tetkikte, mimari projede düzeltme için müracaat yapılmadığı ve bu anlamda paydaşların muvafakatının bulunmadığı, 8.2.2011 tarihli yazı ekinde gönderilen orjinal projede yapılan düzeltmelerin usûlüne uygun olmayıp onaylanmadığı, kim tarafından yapıldığının tespit edilemediği, tadilat projesi kapsamında değerlendirilemediğinin tespit edildiği, tüm projelerde usûlüne aykırı düzeltme yapılmış olduğundan ozalitin orjinal kısımlarının esas alınması, sonradan yapılan düzeltmelerin değerlendirmeye alınmaması gerektiği bildirilmiştir. Gerçekten de, çekişmeli taşınmazın davacılar ile davalı Mahmut adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, henüz kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulmadığı açıktır. Ne var ki, kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre 2 ve 3 no'lu dükkanların davacılara ait olacağı kuşkusuzdur. Bu durumda, davalıların kullandığı bölümün 1 numaralı dükkan mı, 3 numaralı dükkan mı olduğunun açıklığa kavuşturulması zorunludur. Hâl böyle olunca, önceki bilirkişilerin dışında oluşturulacak, konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılarak, binaya ait orjinal proje de uygulanmak suretiyle davalıların kullandığı dükkanın kaç numaralı dükkan olduğunun duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, çelişkili ve bilimsel verilere uygun olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı olduğu biçimde karar verilmiş olması doğru değildir.Davacıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü ( 6100 sayılı yasanın geçici 3. Maddesi yollamasıyla ) 1086 Sayılı HUMK.’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 5.3.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.