ESAS NO : 2013/15164 KARAR NO : 2014/4890MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/04/2012NUMARASI : 2008/288-2012/195 Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı, davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı, dahili davalı Ç.. B.. tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kök parselin ihyası ile Hazine adına tescili, mümkün olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir. Mahkemece, imar öncesi duruma dönülmesi isteğinin kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; özellikle dosya arasında yer alan bilirkişi raporu, tescil bildirim beyannamesi ve tapu kayıtlarından ihyası talep edilen çekişme konusu 1029(57) no'lu parselin kapanan yolların ihdasından davalı Seyhan Belediyesi adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi, bu nitelikteki yerlerin 3194 sayılı Yasanın 17. maddesi hükmü uyarınca Belediye adına tescili öngörülmüş ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 21. maddesi hükmü de kapanmış yolların içinde bulunduğu tüzel kişi adına tescili gerektiğini düzenlemiştir. O halde; eldeki davada, dava konusu taşınmazın anılan yasal düzenlemeler uyarınca kapanan yoldan ihdasen Seyhan Belediyesi adına sicil kaydının oluşması nedeniyle, imar uygulaması öncesinde Hazinenin mülkiyet hakkı yoktur. Hal böyle olunca, Hazinenin çekişmeli taşınmazla mülkiyet ilişkisi bulunmadığından son imar uygulaması sonucu oluşmuş tapu kaydının iptalini isteyemeyeceği gözetilerek, davacı Hazine tarafından açılmış davanın aktif sıfat yokluğundan reddine karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Öte yandan kabule göre de; 1029 no'lu kök parsel kapsamında kalan ve teknik bilirkişinin krokisinde C harfi ile gösterilen yolda kalan kısmın kabul kapsamı dışında bırakılmış olması, ayrıca, ihyasına karar verilen çekişme konusu yerin tesciline karar verilmemiş olması doğru olmadığı gibi, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğuna göre, hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile vekalet ücretinin maktu olması gerektiğinin düşünülmemesi de isabetsizdir. Tarafların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.