Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4860 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 2907 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ : ÇUBUK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/12/2007NUMARASI : 2006/503-2007/541Taraflar arasında görülen davada;Davacı kayden maliki olduğu 648 Parsel sayılı taşınmazındaki ahır ve müştemilatının davalılar tarafından fuzuli olarak işgal edildiğini ileri sürerek el atmanın önlenmesi ile 14.000 YTL ecrimisil ve 10.000 YTL manevi tazminatın davalılardan faiziyle tahsilini istemiştir. Davalılar, ıslah ettikleri karşı dava dilekçelerinde davacının sözlü muvafakati ile burayı kullandıkların,anlaşmalarına göre davacının Ziraat bankasından çekeceği kredi için kendilerine ait hayvanların öz kaynak olarak gösterileceği ,kendilerinin de ahırları bakımdan geçirerek oturacakları,kiranın konuşulmadığını,ahırda yaptıkları bakım için 4.169 YTL nin davacıdan tahsilini istemişlerdir. Mahkemece, taraflar arasında yapılan anlaşma gereği davalıların çekişmeli yeri kullandıkları,ancak davacının sonradan fikir değiştirdiğini belirterek asıl davanın reddine karşı davanın ise kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı-karşı davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava,çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi,ecrimisil ve manevi tazminat,karşı dava ise tazminat isteğine ilişkindir.Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre,çekişme konusu 648 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalıların taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan hakları olmadığı,davalılar tarafından davacının muvafakatı ve izni ile burayı kullandıklarını savundukları görülmektedir.Davacı böyle bir muvafakatin verilmediğini bildirerek davalıların haksız işgalci olduklarını,davalıların ise karşı dava ile çekişmeli taşınmazda yaptığı bir kısım masraflarını istedikleri,mahkemece de taraflar arasında yapılan anlaşma gereği çekişmeli taşınmazın kullanıldığı gerekçesiyle asıl davanın reddine,karşı davanın ise kabulüne karar verilmiştir.osya kapsamı gözetildiğinde davacı ile davalı arasında hayvanların barınması yönünde geçerli bir sözleşme yapıldığı söylenemez.Sadece davacının geçici bir süre için kendisine ait ahırlardan davalının hayvanlarını barındırması için müsade olunduğu anlaşılmaktadır.O halde davalı tarafından taşınmazda bu süre içerisinde bazı zorunlu ve faydalı masraflar yapılmışsa bu giderlerin Medeni Kanunun 994. maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve gerçekten niteliği belirtilen şekilde yapılan masrafların olduğunun anlaşılması halinde davalı yararına hapis hakkı (alı koyma) tevlit edeceğinin gözetilmesi gerekeceği tartışmasızdır.O halde,mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadan davalının yaptığı tüm giderlerin davacıdan tahsiline karar verilmesi ve Türk Medeni Kanunundan kaynaklanan davacının mülkiyet hakkının gözardı edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Davacı-karşı davalının temyiz itirazı yerindedir.Kabulüyle hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.4.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.