Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4859 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 2074 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : KARABÜK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/12/2011NUMARASI : 2011/696-2011/1164Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulu olmayan, kargir apartman vasfında 15 ada, 36 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olup davalı S.B.ile birlikte paydaşı olduklarını, davalı paydaşla noterde düzenledikleri 02/12/1999 tarihli sözleşme ile davalının satın aldığı 4/16 payın “giriş kattaki, S.U. ve H.İ.’ın kiracı olarak kullandıkları ve tadilat projesi ile tek bağımsız bölüm haline dönüştürülen dükkana karşılık geldiği” hususu kararlaştırıldığı halde davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın gerek giriş katta gerekse 1. katta kendilerine isabet eden yer dışında tasarrufta bulunduklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesine, muhdesatın yıkımına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ayrı ayrı 2.000,00.-TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, kesin hüküm nedeniyle davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde duruşmalı temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma talebi dava değeri yönünden reddedilip, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava; elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 15 ada, 36 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyete tabi olduğu, davalının zeminde kullanabileceği yerle bağlantılı olarak davacıdan satış yoluyla 4/16 pay edindiği, davacı ile aralarında Safranbolu Noterliğinde düzenlenen 02/12/1999 tarihli, "taahhütname Ve beyanname" başlıklı sözleşme ile taşınmazın kullanım tarzının belirlendiği, bu belirlemeye göre davalının kendisine bırakılan yeri kiralamak suretiyle kullandığı, kullanım tarzının dışına çıkılmadığı gibi özgülenen yerin haricinde başka yerlere de elatılmadığı mahkemece saptanmak suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,Ecrimisile yönelik temyiz itirazlarına gelince; Daha önce taraflar arasında görülen ve derecattan geçerek kesinleşen Karabük Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin, 2007/198 esas, 2008/585 sayılı dava dosyasında; taşınmazda başkaca paydaş bulunmadığından fiili kullanımı belirleyen sözleşmenin taraflar bakımından bağlayıcı olduğu, sözleşme uyarınca davalılardan pay maliki olan Seriye Bulgulu'nun kullanımına bırakılangiriş kattaki dükkanın, içerden merdiven bağlantısı yapılarak davacının kullanımına bırakılan birinci kattaki dükkanla birleştirildiği, paydaş davalının oğlu A.B.ile davacının kızı Ayşe Yurttaş'ın birlikte "Sedir Pastanesi" adlı işletmeyi adi ortaklıkla işlettikleri, anılan dava dosyası ile davalılar aleyhine elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli dava açıldığı, yargılama sonucunda paydaşlar arasında taşınmazın kullanımı bakımından yaratılan fiili duruma ters düşecek şekilde davacının yararlanmasına bırakılan birinci kata, davalıların haklı ve geçerli bir sebepleri bulunmaksızın müdahale ettikleri saptanmak suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, uzun zamandan beri elatma olgusuna ses çıkarmayan davacının kullanıma muvafakat ettiği ve dava açılmakla muvafakatin geri alındığı kabul edilerek ecrimisil isteğinin reddine karar verilmek suretiyle davanın sonuçlandırıldığı, kararın 09/11/2009 tarihinde kesinleştiği ve tahliyesi için yapılan ilamlı takiple Karabük 2. İcra Müdürlüğünün 2010/105 Esas sayılı dosyası kapsamında davalı A.B.'nun 25/01/2010 tarihinde çekişmeli bölümü tahliye ettiği; öte yandan davacının kızı A.Y. tarafından davalı A.B.aleyhine işletmeden kaynaklı kâr payı alacağı için açtığı 24/09/2007 tarihli, davanın Karabük Asliye 1. Hukuk Mahkemesinde görülmekte olduğu anlaşılmaktadır.O halde, anılan davanın açıldığı tarihten sonraki dönem bakımından elatılan yerlerin terki tarihine kadar geçen süreç için davacının ecrimisil talebinde bulunulabileceği tartışmasızdır. Esasen davacı da 02.12.1999 tarihli sözleşme ile kendi kullanımına bırakılan 1. katta, davalı A.B.ile birlikte "Sedir Pastanesini" işleten kızı A.Y. tarafından Karabük Asliye 1. Hukuk Mahkemesinde, "ortaklık ilişkisinden kaynaklanan kâr payı alacak davasının açıldığı 24/09/2007 tarihinden sonraki dönem için eldeki davayı açtığı görülmektedir.Nitekim, mahkemece de 24/09/2007 tarihinden çekişmeli yere ilişkin anahtarın teslim edildiği 25/01/2010 tarihine kadar geçen dönem için keşfen ecrimisil belirlenmiştir.Hal böyle olunca; davacının bu isteğinin yerinde olduğu gözetilerek ecrimisil bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.