MAHKEMESİ : ÜRGÜP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/11/2006NUMARASI : 2005/178-2006/415taraflar arasında görülen davada;Davacı,maliki olduğu 3 sayılı parsele komşu 6 sayılı parsel maliklerinin müdahale ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesini istemiştir.Davalılar,davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece,haksız elatmanın keşfen saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.4.2008 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden T.A. C.r vekili Avukat K.V. ile temyiz edilen vekili Avukat İ. Ö. geldiler,davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden vekili avukat gelmedi,yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ..tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Getirtilen çap kayıtlarından, davacının 3 sayılı parsel maliki olduğu, komşu 6 sayılı parselde ise davalı T. A. Ç.ile dahili davalı R. D.C.’in paydaş bulundukları görülmektedir.Davacı, kayaların oyulup pansiyon odası haline getirilmek suretiyle taşınmazına müdahale edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Gerçekten de, mahallinde yapılan keşif sonucunda, üç göz kaya damın davacı taşınmazına 74 m2. taştığı saptandığına göre, davalı T. A.hakkındaki davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde değildir, reddine. Ne var ki, el atmanın önlenmesi istekli eldeki dava bakımından, paylı mülkiyet üzere olan 6 sayılı parselin paydaşları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, böylece dahili dava yoluyla diğer paydaş R. D.ye taraf sıfatı yüklenemeyeceği göz ardı edilerek anılan paydaşın da hüküm kapsamına alınması doğru değildir. Öte yandan, eksik harç tamamlanmadığı halde dava dilekçesinde gösterilen değer yerine keşifte belirlenen dava değeri üzerinden vekalet ücretine karar verilmesi de isabetsizdir. Davalıların temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.4.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.