Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4823 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5410 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/12/2013NUMARASI : 2012/842-2013/632Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .....’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;KARARDava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.Davacı, 5904 ada 2 parselde bulunan 6 nolu bağımsız bölümü 19/08/2011 tarihinde önceki malikden satın aldığını, adına tescili sağladıktan sonra Antalya 11. Noterliği’nin 12/09/2011 tarihli ihtarnamesi ile davalıdan taşınmazın tahliyesi ile teslimini istediğini, ihtara rağmen taşınmazın tahliye edilmediğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000-Tl ecrimisilin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.Davalı, dava konusu taşınmazı haricen satın aldığını, taşınmaza ilişkin Asliye Ceza ve Tüketici Mahkemesi’nde açtığı davaların bulunduğunu, işgalci olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 5904 ada 2 parselde bulunan 6 nolu bağımsız bölümün davacı Kıymet adına kayıtlı olduğu, davalının kayıttan ya da sözleşmeden kaynaklanan hiçbir hakka dayanmaksızın tasarruf etmek suretiyle taşınmaza el attığı belirlenerek elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu hususa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Hükmün bu bölümünün ONANMASINADavalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Bilindiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminattır.Somut olayda, davalı çekişme konusu taşınmazı davacının ağabeyi Osman’dan 2004 yılında 116.000-TL bedel karşılığında satın aldığını, taşınmazın yapımını üstlenen kooperatif üyeliğinin 2009 yılında tarafına devrine rağmen taşınmazın tapusunu alamadığını, bu konuya ilişkin Tuzla 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/304 Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılamada, dava dışı Osman, Turan ve Muhammet’in dolandırıcılık suçundan mahkum olduklarını, İstanbul 4.Tüketici Mahkemesi’nin 2012/414 Esas sayılı dosyası ile açtığı alacak davasında ise taşınmazın alım satım bedeli ile birlikte, imalat ve iyileştirme için yapılan masrafları talep ettiği savunmasında bulunmuştur.Her ne kadar mahkemece ihtarın tebliğ tarihinden, dava tarihine kadar ecrimisile hükmedilmişse de; davalının savunmaları karşısında ecrimisilin ilk şartı olan kötüniyet hususunun irdelenmesi gerekeceği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, davalının kötüniyetli zilyet olup olmadığı hususu araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Kabule göre de, dava dilekçesinde 10.000-TL ecrimisil talebinde bulunulmuş, 08/11/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talep 12.996-Tl ‘ye yükseltilmiştir. Hüküm altına alınan ecrimisilden 10.000-TL’ye dava tarihinden, 796,50-TL’ye ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği halde 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesine aykırı şekilde, bilirkişi raporundaki hesaplama dönemleri baz alınarak 10.000-TL’ye 20/09/2012, 796,50-TL’ye 17/10/2012 tarihinden itibaren faiz işletilerek talepten fazlaya hükmedilmesi doğru değildir. Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.